28 Nisan 2011

Sakarya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen Nisan ayı kültür etkinlikleri ‘Şiire Adanmış Bir Ömür’ adlı panelle devam etti. AKM Tiyatro Salonu’nda gerçekleştirilen panele, Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Fevzi Kılıç, SAÜ Rektörü Muzaffer Elmas, SAÜ Genel Sekreteri Metin Küçük, Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı İbrahim Aktürk, daire başkanları ve çok sayıda sanatsever katıldı. Konuşmacı olarak Prof. Dr. Ali Seyyar’ın, Doç. Dr. Yılmaz Daşçıoğlu’nun, Osman Nalbant’ın, Şair Arif Ay’ın, Şair Mustafa Aydoğan’ın ve Şair İsmail Kıllıoğlu'nun katıldığı panelde, SAÜ Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Osman Sarı’nın şiirleri ve eserleri üzerine konuşuldu.

Duygu yüklü bir şair

Panelde ilk konuşmayı Doç. Dr. Yılmaz Daşçıoğlu yaptı. Daşçıoğlu, Osman Sarı’nın modern Türk Edebiyatı’nda Yahya Kemal Beyatlı ve Mehmet Akif’ten başlayarak, gerçek anlamda modern atılımda bulunan şairlerin temsilcileri arasında olduğunu söyledi. Osman Sarı ile ilk tanışmasından söz eden Daşçıoğlu “Bundan 10 yıl önce tanıştım Osman Sarı’yla. Bu yeni tanıştığım yüreği güzel adam, kampüste yeni yapılan binaların sahre bitkisini öldürdüğünü söylüyordu. İlk konuşmamızda aramızda böyle bir diyalogun geçmesi beni oldukça düşündürmüştü. Ne kadar duyarlı bir insan demiştim içimden. Osman Sarı’nın sert sesinin yanında o sesini besleyen naif ve duygu yüklü bir yüreği var” dedi.

Cesur ve kararlıdır

Daşçıoğlu’nun ardından konuşan İsmail Kıllıoğlu da Osman Sarı ile ilgili anılarından söz etti. Osman Sarı’nın her zaman çok başarılı bir öğrenci olduğunu belirten Osman Nalbant ise, “O taşradaki bir çocuğun şehir hayatına gelerek tek başına verdiği mücadelenin en iyi örneklerindendir. Cesur ve kararlı biridir” dedi. Prof. Dr Ali Seyyar da Osman Sarı’nın tüm yaşantısıyla örnek bir kişi olduğunu ifade etti. Seyyar, “İş ve özel hayatında ciddiyetli,  dürüst, insanların ruh halini çok iyi anlayan ve vatansever biridir” dedi. Programda son konuşmayı ise SAÜ Öğretim Görevlisi Şair Osman Sarı yaptı. Övgüleri dinlemenin her zaman hoşa gideceğini belirten Osman Sarı “Arkadaşlarım durup dururken övmezler kimseyi ama, övgüden her zaman korkmuşumdur. Yinede onların bu övücü sözleriyle çok onurlandım. Geceyi düzenleyen Büyükşehir Belediyesine ve burada beni anlatmaya gelen tüm arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum” dedi.

Programın sonunda şiirlerinden bazılarını okuyan Sarı, sanatseverler tarafından alkışlandı.

Osman Sarı beyin gecenin sonunda okuduğu yayınlanmamış en yeni şiiri aşağıdadır. Şiiri şairin yorumuyla dinlemek için tıklayınız...

Şair hakkında detaylı bilgi için tıklayınız...

 

AĞIT

Selam olsun dağa taşa, esen yele, uçan kuşa
Ecel uzatmış elini, veda vakti gelmiş anne bekleme artık burada
Avucuma armağan koydum saçının birkaç telini
Alev vuruyor gövdeme,
Ateş mi yağmış Maraş'a?

Örtmesinler anneciğim, açık koyun penceremi
Işık vursun yatağıma uzaktan son kez göreyim
Uzaktan son kez bakayım heybetli Ahır Dağı'na
Yalan dünya acep bu mu? Tabut Böyle bir kutu mu?
Gelmiş yola çıkma vakti. Kokla artık anne benim gül ağaçtan tabutumu.

Mezar dediğin nedir ki? Üzeri kabarmış toprak.
Ömür dediğin nedir ki? Daldan düşen birkaç yaprak.
Hiç insana can verir mi makineden gelen soluk?
Aydınlatır mı dünyanı betonlardan sızan ışık?
Biraz su ver anneciğim dudağıma birkaç kaşık.

Mezar bu kazılan yer mi? Eni boyu bu kadar mı?
İçi anne böyle dar mı?
Yankılanan ses ezan mı?
Namaz vakti gelmiş anne,
Beş dakika vakit var mı?

Selam olsun dağa taşa, esen yele uçan kuşa
Bana ölüm döşeğinde kavuşamamış kardeşe.
Dostlar gelsin desin bana
Her yanımda bir yangın var
Ateş mi yağmış Maraş'a?

Osman SARI