İşlevsellik, Yeti
yitimi ve Sağlığın Uluslar arası Sınıflandırılması;
Benan Berrin Ertürk
ÖZET
Dünya sağlık örgütü yakın zamanda insanın işlevselliği ve
yeti yitimini çok boyutlu olarak sınıflandıran, İşlevsellik, Yeti yitimi ve
Sağlığın Uluslar arası Sınıflandırılması (ICF) olarak bilinen bir sistem
geliştirmiştir. Mayıs 2001’deki Dünya Sağlık Asamblesinde bu
sınıflandırmanın uluslar arası kullanımı onaylanmıştır. ICF sağlıkla ilgili
geniş kapsamlı bilgilerin kodlanması için bir çerçeve oluşturmakta, ayrıca
sağlıkla ilgili farklı disiplinler ve bilimler arası iletişim için dünya
çapında ortak bir dil sağlamaktadır. ICF’in kod şeması ve çerçevesi bireyin
yeti yitimini yaşam düzeyi ve çevresindeki koşullara göre
sınıflandırmaktadır. ICF sağlık, eğitim, sigorta, iş, sağlık ve özürlülük
politikaları, istatistikleri gibi bir çok sektörde kullanması
amaçlanmaktadır. Klinik koşullarda ise ihtiyaçların belirlenmesinde, belli
sağlık durumlarıyla ilgili müdahalelerin sağlanmasında, rehabilitasyonda ve
sonuçlarının değerlendirilmesinde kullanılması amaçlanmıştır. Dünya Sağlık
Örgütü’ne üye bir çok ülke örgütle iş birliği yaparak ICF’nin çevirisini
tamamlamış, bazı ülkeler yaygınlaştırma stratejilerini oluşturarak çeşitli
amaçlar için uygulamaya başlamıştır.
Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı kısa süre önce
ICF’in Türkçe çevirisi için DSÖ ile birlikte çalışmalarına başlamış olup
Türkçe ICF’nin basımından sonra, farklı bilimler ve disiplinler tarafından
kullanılmasını sağlamak amacıyla yaygınlaştırma stratejileri
geliştirilecektir.
Tanımlar ve sınıflandırmalar için genel bir çerçeve
oluşturulması ve bu çerçevenin kullanılması özürlülük alanında birçok
aktiviteler, özellikle özürlüler için oluşturulan hizmetler ve politikalar
açısından değerli katkı sağlar. Özürlülük alanında geniş ve detaylı bilgiye
ihtiyaç vardır. Politika oluşturmak, kaynak sağlamak, hedefleri belirlemek,
etkili kararlar alabilmek ve reform yapabilmek için bilgi gerekir. Bilgi
için ise sayılabilir verilere yani sayılara ihtiyaç duyulur. Sayılar mevcut
durum ile ilgili kısıtlı ama değerli bilgi sağlar. Sayıların gerekli
olduğuna karar verildiğinde çeşitli sorular ortaya çıkmaktadır örneğin; neyi
saymak istiyoruz, neden saymak istiyoruz, saymak istediğimiz konuyla ilgili
doğru ve güvenilir verileri nasıl sağlarız, eğer veri elde etmek ve yararlı
bilgiler edinmek amaçlanıyorsa, bu ve benzeri sorular önemli ve karmaşık
kavramların tartışılmasına neden olacaktır, bu nedenle tanımlamaları ve
sınıflandırmaları içeren genel bir çerçevenin kullanılması, karar verme ve
politika oluşturmada anlamlı bilgi saylamakta bu da özürlü bireylerin
durumları ile ilgili önemli kazanımlara yol açmaktadır. (Madden 2003)
Özürlüler ve aileleri özürlülüğün etkisini yaşamlarının
her kesiminde hissetmektedir. Bu nedenle veri toplamada kullanılan tanımlar
sadece anlaşılır olmakla kalmayıp, yaşamın her alanını ve tüm hizmet veren
sektörleri kapsayacak nitelikte olmalıdır.
Gelişim sağlanması düşünülen her alanda insanların
kazanımlarının belirlenmesi ve değerlendirilmesi gerekmektedir. Kazanımları
analiz etmek için genel bir çerçeve oluşturulması kazanımlar ile ilgili
diğer alanlarda da net bir tablo edilmesine ve gelişmeye hangi alanlarda
gereksinim olduğunun belirlenmesine yol açmaktadır. Özürlüler için en önemli
alanlardan biri olan Tıbbi Rehabilitasyon; bireyin sağlık ve işlevselliğinin
bir çok disiplinlerin katılımı ve disiplinler arası iş birliği ile
sağlanmasıdır. Tıbbi rehabilitasyon işlevsellik, yeti yitimi engellilik ile
ilişkili olarak ifade edilir, değerlendirme ve girişim bu bağlamda sağlanır.
Rehabilitasyonda amaç yeti yitimini ve bulguları en aza indirmektir.
Rehabilitasyon hedefleri;
1.
Vücut yapısı ve işlevselliğindeki bozuklukları
tedavi etmek (tedavi stratejisi)
2.
Vücut fonksiyonlarındaki bozuklukları, aktivite
sınırlılığı ve katılımı engelleyen sorunları düzenlemek.
3.
Yeti yetimi ve ciddi semptomlarını önlemek (önleme
stratejisi)
Tıbbi rehabilitasyon altta yatan nedeni düzeltmese de,
semptomları ve yeti yitimini azaltmakta, böylece sağlık harcamalarını
minimuma indirerek hem birey hem de toplum açısından başarı sağlamaktadır.
Rehabilitasyon süreklilik isteyen bir uygulama olup, sorunun tanımlanarak
gereksinimlerin saptanması, sorunların bireyin vücut yapısındaki bozukluk ve
işlevselliği ile ilişkisinin yanı sıra bireysel ve çevresel faktörlerle
ilişkisinin belirlenmesi ve rehabilitatif yaklaşımın düzenlenmesini
gerektirmektedir. (Stucki ve ark, 2003).
Rehabilitasyon gereksinimi olan hastalar genel olarak
ağrı, halsizlik, depresyon, günlük aktivitelerde kısıtlılık, sosyal yaşama
katılımda engellerden şikayet etmektedir. Bu nedenle temel şikayetlere
yönelik bir öncelik belirlenmesi için amacın saptanarak belli bir süreç
içinde gerçekleştirilmesi sağlanmalıdır.
Tıbbi rehabilitasyonun amacı hastanın sağlığını ve
işlevselliğini en uygun durma getirmektir. Klinik uygulamalarda eğitim ve
araştırmaların temelini işlevsellik ve sağlık durumu ile ilgili modeller
oluşturmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) taradından sağlık ve sağlıkla
ilgili durumlar hakkında geniş kapsamlı bilgilerin kaydedilerek organize
edilmesi amacıyla ICF (İnternational Classiffication of functioning,
Disability and Health) olarak bilinen “İşlevsellik, Yeti Yitimi ve Sağlığın
Uluslar arası”’nı geliştirmiştir. ICF son yıllarda dünya çapında iş birliği
ile oluşturulan bir yöntem olup Mayıs 2001’deki Dünya Sağlık Asamblesi’nde
DSÖ’nün uluslar arası sınıflandırmalarından biri olarak kabul edilmiştir.
ICF sağlığın yanı sıra, eğitim, sigorta, sosyal güvenlik, insan hakları, iş
sağlığı, sağlık ve özürlülükle ilgili politikaların oluşturulması,
istatistiklerin elde edilmesi bir çok alanda kullanılması hedeflenerek,
ihtiyaçların belirlenmesi, özel sağlık durumlarında yapılacak tedavinin
seçimi, rehabilitasyon ve rehabilitasyonun sonuçlarının
değerlendirilebilmesi için kullanılması amaçlanmıştır. (WHO, 2001; Üstün ve
ark 2003; Stucki ve ark, 2002).
ICF’nin Tarihsel Gelişimi
1973 yılında DSÖ Philip Wood adlı araştırmacıyı bir
sınıflandırma sistemi oluşturması için görevlendirmesi ile ilk Uluslar arası
sınıflandırma sistemi oluşturulmuştur. Oluşturulan bu sınıflandırma bozukluk
(impairment), yeti yitimi (disability), engel (hadicap) olarak 1980 yılında
yayınlanmış, yıllar süren tartışmalar ve yenilemeler (revizyonlar) sonucunda
1993 yılında DSÖ bu dökümanı “Bozukluk, Yeti yitimi ve Engelliliğin Uluslar
arası Sınıflandırması”, ICIDH (International Classification of İmpairments,
Disabilities and Handicaps) adı altında kabul etmiştir. DSÖ sınıflandırmanın
klinik ortamda kullanıma uygun olması gerektiği bilinci ile tekrar revize
edilmesi için resmi ve sivil organizasyonlarla ve özürlüleri temsil eden
gruplarla ortaklaşa revizyon çalışması yapmıştır. Yaklaşık on yıl süren
yoğun bir çalışma ile sınıflandırma ve değerlendirmelerle ilgili literatür
taramaları yapılmış, insanların vücut, birey ve sosyal alanlardaki
işlevselliği ile ilgili 3000’den fazla sınıflandırma alanı içeren bir havuz
oluşturulmuştur. Bu çalışmaların sonucunda DSÖ revizyon ekibi tarafından
geliştirilen ICIDH-2 elde edilmiştir (WHO 1999). ICIDH-2’nin 15 ülkede alan
çalışmaları yapılarak uygulanabilirliği ve güvenilirliği test edilmiş, son
şekli verilerek 2001 yılında “İşlevsellik, Yetiyitimi ve Sağlığın Uluslar
arası Sınıflandırılması” (ICF) adıyla yayınlanmıştır. ICF’in yeni
versiyonunda tüm maddeler örneklerle açıklanarak daha kullanışlı hale
getirilmiş, kodlamada nötr terminoloji kullanılmış, çevresel faktörlerin
eklendiği biopsikososyal bir çerçeve oluşturulmuştur.
1994 – 2001 yılları arasında 7 yıl süreyle 61 ülkede alan
testi uygulanmış, ICF taslağının 27 dile çevirisi yapılmış, 38 ulusal, 7
uluslar arası işbirliği konferansı düzenlenmiş, 2000 canlı vaka
değerlendirmesi, 3500 vaka özeti değerlendirmesi yayınlanmıştır.
ICF sınıflandırmasının genel amacı, sağlık ve sağlıkla
ilgili durumların tanımlanması için ortak, standart bir dil ve çerçeve
oluşturmak, sağlığın bileşenleri ve iyilik halinin sağlıkla ilgili bazı
bileşenlerini (eğitim ve iş gücü gibi) tanımlamaktadır. Bu nedenle, ICF
içinde kapsanan alanlar sağlık alanları ve sağlıkla ilgili alanlar olarak
görülebilir. Bu alanlar, vücut, toplum ve birey bakış açılarından, iki liste
halinde tanımlanmıştır.
(1)
Vücut İşlevleri ve Yapıları
(2)
Aktiviteler ve Katılım.
Sınıflandırma olarak, ICF, bir insan için herhangi bir
sağlık koşulunda, farklı alanları sistematik biçimde gruplar (örneğin, bir
bozukluğu ya da hastalığı olan kişi ne yapar veya ne yapabilir).
İşlevsellik, tüm vücut fonksiyonlarını, aktiviteleri ve kişinin katılımını
kapsayan geniş bir terimdir; benzer şekilde, yetiyitimi bozukluklar,
aktivite sınırlılıkları veya katılım kısıtlılıkları için geniş kapsamlı bir
terimdir. ICF’de ayrıca tüm bu yapılarla etkileşimi olan çevresel
faktörlerle sıralanmıştır. Böylece, kullanıcı için, pek çok alanda kişinin
işlevselliği, yetiyitimi ve sağlığının kaydedilmesine olanak sağlar.
ICF, sağlığın pek çok alanında uygulanması için Dünya
Sağlık Örgütü (WHO) tarafından geliştirilmiş uluslar arası sınıflandırma
“ailesi” ne aittir. Dünya Sağlık Örgütü’nün uluslar arası sınıflandırma
ailesi, sağlık ile ilgili geniş çaplı bilginin kodlanmasında bir çerçeve
sağlar (örneğin, tanı, işlevsellik ve yetiyitimi, sağlık hizmetlerine
başvuru nedenleri). Ayrıca, çeşitli disiplinler ve bilim alanlarında sağlık
ve tıbbi bakımla ilgili dünya çapında iletişimi sağlayan standart, ortak bir
dil kullanılır.
Dünya Sağlık Örgütü’nün uluslar arası sınıflandırmasında,
sağlık koşulları (hastalıklar, bozukluklar, yaralanmalar v.b.), etiyolojik
çerçeve sunan ICD-10 (Hastalıkların Uluslararası Sınıflandırması, onuncu
baskı) içinde sınıflandırılmıştır. Sağlık koşullarıyla başlantılı
işlevsellik ve yetiyitimi ICF’de sınıflandırılmıştır. ICD-10 ve ICF
birbirlerini tamamlayıcı nitelikte olup, Dünya Sağlık Örgütü’nün uluslar
arası sınıflandırma ailesine ait olan bu iki üyesinin bir arada kullanımı
önerilmektedir. ICD-10, hastalıklara, bozukluklara ve diğer sağlık
koşullarına “tanı” koymayı sağlar ve bu bilgi işlevsellikle ilgili ek bilgi
veren ICF ile zenginleştirilir. Tanı ve buna ilave olarak işlevsellikle
ilgili bilginin bir arada oluşu kişi ve toplumların sağlıkları ile ilgili
daha anlamlı ve geniş bir tablo ortaya çıkarır. Bu bilgi de karar alma
amacıyla kullanılabilir.
Dünya Sağlık Örgütü’nün uluslar arası sınıflandırma
ailesi, toplum sağlığının tanımlanması ve uluslar arası bağlamda
karşılaştırılması için değerli bir araç oluşturur. ICD-10’la elde
edilebilecek moralite ile ilgili bilgiler ve ICF’le ulaşılacak diğer sağlık
bilgileri birleştirilerek halk sağlığı ölçütleri olarak toplumların sağlık
durumlarını ve dağılımını izlemek, moralite ve morbiditenin farklı
nedenlerini değerlendirmek için kullanılabilir.
ICF, “hastalık sonuçları”nın sınıflandırmasından
uzaklaşıp (1980 versiyonu), “sağlık bileşenleri”’nin sınıflandırmasına
dönüştürülmüştür. “sağlık bileşenleri” sağlığın içeriğini tanımlarken,
“sonuçlar” sağlık durumu veya hastalık sonucunda ortaya çıkan etkilere
odaklanır. Yani, etiyoloji açısından ICF tarafsız bir bakış açısına
sahiptir, böylece araştırmacılar uygun bilimsel metotları kullanarak neden –
sonuç ilişkileri ile ilgili çıkarımda bulunabilirler. Bu yaklaşım aynı
zamanda “sağlığın belirleyicileri” veya “risk faktörleri” yaklaşımlarından
da farklıdır. Belirleyiciler ya da risk faktörleri ile ilgili çalışmaları
kolaylaştırmak için, ICF içinde, kişilerin yaşadıkları çevreyi tanımlayan
çevresel faktörler listesinde yer almaktadır.
ICF’nin Amaçları
ICF, çeşitli disiplinler ve farklı sektörlere hizmet
etmek amacıyla tasarlanmış kapsamlı bir sınıflandırmadır. Özel amaçları şu
şekilde özetlenebilir:
·
Sağlık ve sağlıkla ilgili durumların, sonuçlarının
ve belirleyicilerinin anlaşılması ve araştırılması için bilimsel bir temel
oluşturmak.
·
Sağlık çalışanları, araştırmacılar, siyasetçiler
gibi ve yetiyitimi olanlar da dahil olmak üzere toplumda faklı kullanıcılar
arasında sağlık ve sağlıkla ilgili durumlarla ilgili iletişimi artırmak
amacıyla ortak bir dil oluşturmak;
·
Ülkeler, sağlıkla ilgili disiplinler, hizmetler ve
zaman açısından verilerin karşılaştırılmasına olanak sağlamak;
·
Sağlıkla ilgili bilgi sistemleri için sistematik
kodlama şemaları sağlamak.
ICF’e duyulan gereksinim ve ICF’in kullanımı farklı
kültürlerde, sağlık politikaları, kalite güvencesi ve sonuçların
değerlendirilmesinde farklı tüketiciler tarafından kullanılacak anlamlı ve
uygulanabilir bir sistemin oluşturulmasını gerektirdiği için söz konusu
amaçlar birbirleriyle bağlantılıdır.
ICF’in Uygulama Alanları
ICIDH, 1980 yılında deneme versiyonunun yayımlanmasından
bu yana bir çok amaç için kullanılmıştır, örneğin:
·
İstatistiksel araç olarak – verilerin
toplanmasında ve kaydedilmesinde (örneğin nüfus çalışmalarında ve
araştırmalarda veya bilgi sistemlerinin yönlendirilmesinde);
·
Araştırma aracı olarak- yaşam kalitesi veya
çevresel faktörlerin ve sonlanış değişkenliklerinin ölçümünde;
·
Klinik araç olarak- değerlendirme, rehabilitasyon
ve sonuç değerlendirmeleri;
·
Sosyal politika aracı olarak- sosyal güvenlik
planlamaları, tazminat sistemleri ve politika tasarımları ile uygulamaları;
·
Eğitim aracı olarak - -müfredat programı
geliştirmede ve sosyal hareket oluşturmak ve farkındalığı arttırmak için
ICF doğası gereği sağlık ve sağlıkla ilgili konuların bir
sınıflandırması olduğu için, sigortacılık, sosyal güvenlik, çalışma, eğitim,
ekonomi, sosyal politikagibi farklı sektörler tarafından, yasaların
hazırlanmasında ve çevresel düzenlemelerde de kullanılır. ICF, bir Birleşmiş
Milletler sosyal sınıflandırması olarak da kabul edilir ve Yetiyitimi
Olanlar için Fırsat Eşitliğinin Standart Kuralları’na gönderme yapar. Bu
nedenle ICF, hem ulusal mevzuat hem de uluslararası insan hakları
hükümlerinin yerine getirilmesi için uygun bir araçtır.
ICF, farklı kullanımlar için geniş bir yelpaze sunar,
örneğin sosyal güvenlik, sağlık hizmetlerinde değerlendirme, yerel, ulusal
ve uluslar arası düzeyde nüfus incelemeleri gibi. Toplumsal engelleri
ortadan kaldırarak veya hafifleterek sosyal destek ve kolaylıklar hakkındaki
hükümleri teşvik ederek korunma, sağlık koşullarının geliştirilmesi ve
katılımın arttırılması da dahil olmak üzere kişisel sağlık bakımına
uygulanan kavramsal bir bilgi çerçevesi sunar. Gerek değerlendirme, gerekse
politika oluşturma açısından sağlık bakım sistemleri araştırmalarında da
kullanıma elverişlidir.
ICF’in sadece yetiyitimi bulunan kişilerle ilgili
olduğuna dair yanlış bir kanı vardır; aslında ICF tüm insanlarla ilgilidir.
Bütün sağlık koşulları ile bağlantılı sağlık ve sağlıkla ilgili durumlar ICF
kullanılarak tanımlanabilir. Bir başka deyişle, ICF’in kullanımı
evrenseldir.
ICF’in Kapsamı
ICF, insanın işlevselliği ve kısıtlılıklarla ilgili
durumların tanımını sağlar ve bu bilginin düzenlenmesi için bir çerçeve
oluşturur. Bilgiyi, anlamlı, bağlantılı ve kolay ulaşılır bir biçimde
yapılandırır.
ICF, bilgiyi iki bölüm halinde düzenler: 1. Bölüm
İşlevler ve Yetiyitimini, 2.Bölüm ise Bağlamsal Faktörleri kapsar. Her
bölüm iki bileşenden oluşur:
1.
İşlevsellik ve Yetiyitimi için Bileşenler
Vücut bileşeni, biri vücut sistemlerinin fonksiyonları ve
diğeri de vücut yapıları olmak üzere iki sınıflandırmadan meydana gelir. Her
iki sınıflandırmayı anlatan bölümler vücut sistemlerine göre düzenlenmiştir.
Aktiviteler ve Katılım bileşeni gerek kişisel gerekse
toplumsal bakış açısından işlevsellik anlamına gelecek bütün alanları
kapsar.
2.
Bağlamsal Faktörler için Bileşenler
Çevresel Faktörler listesi, Bağlamsal Faktörlerin ilk
bileşenidir. Çevresel Faktörlerin, fonksiyonlar ve yetiyitiminin bütün
bileşenler üzerinde etkisi vardır ve kişinin yakın çevresinden başlayıp,
genel çevresine doğru giden bir sıralama ile düzenlenmiştir.
Kişisel faktörler de Bağlamsal Faktörlerin bir
bileşenidir. Ancak, Kişisel Faktörlerle bağlantılı geniş çaplı sosyal ve
kültürel farklılıklar olduğundan ICF’de sınıflandırılmışlardır.
ICF’de 1. Bölüm’de İşlevsellik ve Yetiyitiminin
bileşenleri iki şekilde açıklanabilir. Bir yandan problemleri belirtmek için
kullanılabilirler. (örneğin, geniş bir yelpazeyi kapsayan yetiyitimi
terimiyle özetlenen bozukluk, aktivite kısıtlılığı veya katılım
sınırlılığı); öte yandan, yine geniş bir yelpazeyi kapsayan İşlevsellik
terimiyle, sağlık ve sağlıkla ilgili durumlarda bir sorun olmadığını
belirtebilirler.
İşlevsellik ve Yetiyitiminin bileşenleri dört ayrı, ancak
birbirleriyle ilintili yapılar aracılığı ile yorumlanırlar. Bu yapıların,
ölçütler kullanılarak işlemsel tanımları yapılabilir. Vücut İşlevleri ve
Yapıları, fizyolojik sistemler veya anatomik yapılardaki değişiklikler
yoluyla açıklanır. Aktiviteler ve Katılım bileşeni için iki yapıdan söz
edilebilir: kapasite ve performans.
ICF, farklı kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılamak için,
farklı detaylandırma düzeyleriyle iki versiyon halinde hazırlanmıştır.
ICF’in tam versiyonu, sınıflandırmayı dört düzey halinde
detaylandırmış biçimde sunar. Bu dört düzey, ikinci düzeyde tüm alanları
kapsayan daha yüksek düzeydeki sınıflandırma sistemi ile birleştirilebilir.
ICF’in iki-düzey sistemi olan kısa formu da mevcuttur.
* ICF, her biri iki bileşeni içeren iki bölümden oluşur
1. Bölüm. İşlevler ve Yetiyitimi
(a) Vücut İşlevleri ve Yapıları
(b) Aktiviteler ve Katılım
2. Bölüm. Bağımsal Faktörler
(c) Çevresel Faktörler
(d) Kişisel Faktörler
* Her bir bileşen hem pozitif hem de negatif terminoloji ile ifade
edilebilir
Her bir bileşen değişik alanlardan oluşur. Her bir alanın
içinde sınıflandırma birimi olan kategoriler yer alır. Uygun kategori kodu
ya da kodları seçilerek, kişinin içinde bulunduğu sağlık ya da sağlıkla
ilgili durumu kaydedilebilir. Daha sonra o kategorideki işlevsellik ya da
yetiyitiminin düzeyi veya büyüklüğünü, ya da çevresel faktörlerin ne derece
kolaylaştırıcı veya engelleyici olduklarını sayısal kodlarla ifade eden
niteleyiciler eklenebilir.
Vücut işlevleri ve yapısı vücut sistemlerine göre
sınıflandırılmaktadır (ör. Sinir sistemi.kardiyovasküler, immunolojik ve
solunum sistemi). Vücut işlevleri; vücudun fizyolojik, psikolojik ve
bilişsel fonksiyonlarını, vücut yapısı; vücudun anatomik bölümlerini
organları, ekstremiteleri vb. bölümlerini kapsar. Bu iki sınıflandırma
birbirine paralel düzenlenmiştir. Örneğin; vücudun duyu işlevi vücudun
yapısı ile göz, kulak ve diğer benzeri yapılarla ilişkilendirilmiştir.
Yetiyitimi ICF de vücut işlevi ve yapısının anomalisi, defekti, kaybı ve
diğer belirgin deviasyonları olarak belirtilmiştir. Moleküler ve hücresel
düzeydeki patolojilerin yetiyitimi ile tam olarak benzer olmadığı
bilinmelidir. Örneğin santral sinir aksonlarının demiyelinizasyonu
sinir-kas-iskelet sistemi ve yürüme işlevlerinin problemi olarak yansır.
Vücut işlevleri ve yapısı bölümünün diğer bir alt kategori olan aktivite ve
katılım bölümü ile birlikte kullanılması amaçlanmaktadır.
Aktivite ve katılım gerek fiziksel gerek zihinsel olarak
yaşamın her alanında bireysel beceri ve performansı kapsar. (bilginin
öğrenilip uygulanması, iletişim, mobilite, özbakım). Bu bileşen fiziksel,
sosyal ve çevresel koşulların vücut işlevleri ile bütünleştirilerek
kullanılması şeklindedir. ICF’in son versiyonunda aktivite ve katılım tek
bileşene dönüştürülmüş olmasına rağmen kullanıcının tercih etmesi halinde
farklı kullanımını sağlayan kılavuzlar oluşturulmuştur.
Bireyin, belirlenen aktiviteyi ya zorlukla ya da hiç,
gerçekleştirmediği durumda aktivite kısıtlılığı söz konusudur. Aktivite
kısıtlılığı çevresel faktörler gibi dış etkenler göz önüne alınmadan bireyin
iş ve aktivite becerisinin değerlendirilmesidir.
ICF’in Kullanımı
ICF işlevselliğin ve yetiyitiminin bir
sınıflandırmasıdır. Sağlık ve sağlıkla ilgili alanları sistematik olaeak
gruplandırır. Her bir bileşen içinde, alanlar ortak özelliklerine göre
(kökenleri, tipleri veya benzerlikleri gibi) daha ileri düzeyde
gruplandırılır ve anlamlı bir biçimde sıralandırılır. Sınıflandırma bir dizi
ilkeye göre düzenlenir. Bu ilkeler, düzeylerin birbirleriyle ilişkilerini ve
sınıflandırmanın hiyerarşisini (düzey kümeleri) anlatır. Ancak ICF’in bazı
kategorileri hiyerarşik bir yol izlenmeksizin, bir sıralama olmadan,
bölümlerin eşit üyeleri olarak düzenlenmiştir.
Sınıflandırmanın kullanımı ilintili yapısal özellikleri
aşağıda belirtilmiştir.
(1)
ICF, sağlık ve sağlıkla ilgili alanların “dildeki”
tanımları yerine standart işe vuruk tanımlarını verir. Bu tanımlar her bir
alanın esas özelliklerini anlatır (örneğin nitelikler, özellikler, ve
ilişkiler) ve her bir alan içinde nelerin dahil nelerin hariç oldukları ile
ilgili bilgi verir. Tanımlar, değerlendirme için ortak olarak kullanılan
sağlam noktaları içerir, öyle ki anket haline dönüştürülebilirler.
(2)
ICF, b, s, d ve e harflerinin Vücut İşlevleri,
Vücut Yapıları, Aktiviteler ve Katılım, ve Çevresel Faktörler anlamına
geldiği alfanumerik sistem kullanır. Bu harflerden sonra sayısal kodlar
gelir. Sayısal kodlar bölüm numarası ile başlar (tek rakam), bunu ikinci
düzey (iki rakam), ve üçüncü ve dördüncü düzeyler (her biri bir rakam) takip
eder.
(3)
ICF’de kategoriler öyle gruplandırılır ki, geniş
kategoriler daha detaylı alt kategorileri kapsayacak biçimde tanımlanır.
(4)
Her hangi bir kişi, her bir düzeyde bir dizi koda
sahip olabilir. Bunlar birbirlerinden bağımsız da olabilir. İlintili de
olabilir.
(5)
ICF kodları sağlık düzeyinin büyüklüğünü belirten
niteleyicilerle tamamlanır (problemin ciddiyeti). Niteleyiciler, noktadan
(veya seperatör) sonra gelen bir, iki ya da daha fazla sayı ile kodlanır.
Herhangi bir koda, en az bir niteleyici eşlik etmelidir. Aksi halde,
kodların bir anlamı olmaz.
(6)
Vücut Fonksiyonları ve Yapıları için ilk
niteleyiciler, Aktiviteler ve Katılım için performans ve kapasite
niteleyicileri, ve Çevresel Faktörler için ilk niteleyiciler ilgili
bileşendeki problemin büyüklüğünü tanımlar.
(7)
ICF’de sınıflandırılan üç bileşen (Vücut
Fonksiyonları ve Yapıları, Aktiviteler ve Katılım, ve Çevresel Faktörler)
aynı genel ölçek kullanılarak derecelendirilir. Bir problemin olması
kullanıldığı yere bağlı olarak bozukluk, sınırlılık, kısıtlılık veya engel
anlamına gelebilir. Sınıflandırma alanıyla ilintili olarak aşağıda
parantezler içinde verilmiş niteleyici kelimelerden uygun olanı
seçilmelidir. (xxx ikinci-düzey alan numarası için). Bu derecelendirmenin
evrensel olarak kullanılması için araştırmalar sonucu geliştirilecek
değerlendirme yöntemlerine ihtiyaç vardır. Geniş yüzdelik dilimleri, beden
fonksiyonlarındaki bozukluğu kapasite sınırlılığını, performans problemini
veya engeli derecelendirmek için kalibrasyona sahip değerlendirme araçları
veya başka standartların bulunduğu durumlar için verilmiştir. Örneğin
“problem yok” veya “tam problem” kodu verildiğinde, bu derecelendirmenin
hata sınırı en fazla %5’dir. “Orta düzeyde problem” zamanın yarı yarıya olan
kısmı ya da toplam zorluk derecelendirmesinde yarıya kadar olan kısım
şeklinde tanımlanır. Bu yüzdelikler, farklı alanlarda, toplum standartları
yüzdelik dilimleri oluşturacak biçimde ayarlanacaktır.
xxx.0 problem YOK (hiç yok,
yok, ihmal edilebilir,) %0-4
xxx.1 HAFİF düzeyde problem (az,
düşük,…) %5-24
xxx.2 ORTA düyezde problem
(orta, az çok,..) %25-49
xxx.3 CİDDİ düzeyde problem
(yüksek, aşırı,..) %50-95
xxx.4 TAM
problem (tamamen,..)
%96-100
xxx.8 belirtilmemiş
xxx.9 uygulanamaz
(8)
Çevresel faktörler durumunda, birinci niteleyici
ya çevrenin pozitif etkilerinin, yani kolaylaştırıcıların, ya da negatif
etkilerinin büyüklüğünü yani engelleri belirtmek için kullanılabilir.
(9)
Farklı kullanıcılar için, her bir maddenin
kodlanmasına diğer tür bilgileri de eklemek uygun ve kullanışlı olabilir.
Kullanılabilecek çok çeşitli ek niteleyiciler vardır.
(10)
Sağlık ve sağlıkla ilgili alanların tanımında o
andaki durumdan söz edilir. Ancak, gidişi ve süreci tanımlamak amacıyla
farklı zamanlar için kullanımı da mümkündür.
(11)
ICF’de kişinin sağlığı ve sağlıkla ilgili durumu,
sınıflandırmanın iki bölümünü kapsayan kodlar düzeni halinde sunulur. Bu
nedenle her bir kişinin bir rakam düzeyinde alabileceği kod sayısı en fazla
34 olabilir. Benzer bir şekilde iki düzey için bu sayı 362’dir.
Ülkelerin ve Kuruluşların ICF ile İlgili Uygulamaları
Birleşmiş Milletler
Birleşmiş Milletler Özürlü İstatistikleri Veritabanı
(DISTAT) ülkelerin özürlüler ile ilgili verilerini, göstergelerini ve
bilgilerini içeren global bir veritabanıdır. DISTAT bir çok ülkenin
özürlülerle ilgili veri ve istatistik oluşturduğunu ama kullanılan yöntemler
arasında farklılık olması nedeniyle bu çalışmaları karşılaştırmanın mümkün
olmadığını bilmektedir.
Amerika Birleşik Devletleri
Amerika Birleşik Devletleri’nde bir çok devlet kurumu
özürlülüğü daha iyi algılayabilmek amacıyla ICF’i uygulamaya başlamıştır.
Hastalıkları Kontrol ve Önleme Merkezleri (Centers for Disease Control and
Prevention) ICF’i çalışmalarına çatı oluşturmak üzere adapte etmiş, Sağlık
ve İnsan Servisleri Departmanı’na danışmanlık yapan Ulusal Canlı ve Sağlık
İstatistikleri Komitesi özürlülere ait federal formlarda, tıbbi raporlarında
ve ödemelerinde ICF’in kullanılması ile ilgili çalışma yapmalarını
önermiştir. Bu kurumların yanı sıra çok sayıda sigorta şirketinin ICF’i
inceledikleri ve çalışmalarında kullanma eğiliminde oldukları bilinmektedir.
İtalya
İtalya Sosyal Güvenlik Bakanlığı özgürlük konusunda ICF
prensiplerine ve değerlendirmelerine dayalı ulusal bir bilinç geliştirilmesi
amacıyla “İtalya’da ICF Projesi”nin başlatılmasını planlamıştır. Toplumdaki
özürlü sayısının azalması için ICF’in biopsikososyal modelinde tanımladığı
gibi toplumun ortak çabasına ve çok sektörlü işbirliğine ihtiyaç olduğu
bildirilmektedir. İtalya’da ICF projesinde önce ICF pilot çalışması
yapılması planlanarak ICF ve Çalışma Politikaları Pilot Projesi
oluşturulmuştur.
İtalya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 2003 yılında
özürlülere daha iyi iş imkanlarının sağlanabilmesi amacıyla bilgilendirme ve
eğitim çalışmalarına yönelmiş bu amaçla iş yerlerinde özürlü bireylerin
beklentilerine, becerilerine, fonksiyonel kapasitelerine uygun iş talebinde
bulunmasının normal karşılanacağı bir anlayış geliştirmeyi hedeflemiştir.
İlk aşamada DSÖ tarafından geliştirilen ICF’i kullanarak, çalışma
politikasını oluşturan iletişim, teşvik, eğitim konularında alan testlerinin
uygulanması çalışmaları başlatılmıştır. “İtalya’da ICF Projesi” adlı bu
projenin pilot projesi olan “ICF ve Çalışma Politikaları” projesinde iki
amaç hedeflenmiştir bunlar;İ
1-
Özürlülerin sosyal ve çevresel koşullarla ilişkili
olarak bireysel kapasitelerinin daha doğru ve uygun yöntemlerle
değerlendirilmesi bunun sonucunda daha iyi iş imkanlarının sağlanması
2-
ICF’in belli bir alanda uygulanması ile Ulusal ve
Uluslar arası düzeyde farklı alanlarda uygulanabilmesi açısından fikir
edinilmesi ve deneyim kazanılması.
2003 Ekim tarihinde başlanan projenin 2005 Ekim’de
tamamlanması planlanmıştır.
Avustralya
1996 yılında özürlülerle ilgili ulusal verilerin
birleştirilmesi hedeflenmiş ve bu amaçla özürlüler, konuyla ilgili devlet
kuruluşları, sivil örgütler, istatistikçiler ve özürlülük alanında deneyimli
kişilerden oluşan bir danışma grubu oluşturulmuştur. Danışma grubu hem
Avustralya Sağlık Enstitüsü ile hem de DSÖ’nün ICF İşbirliği Merkezi ile
çalışmaktadır. Danışma grubu tarafından Avustralya özürlü servisleri
sektörlerinin ulusal veri elde etme çalışmalarında ICF’i kullanmaları ve
buna paralel olarak Ulusal Veri Sözlüğü oluşturmaları kararı alınmış ve
çalışmalara başlanmıştır.
ICF’in Uluslar arası kullanımı için 54. Dünya Sağlık
Toplantısının onayı
WHA 54.21 karar maddesinde denir ki:
Ellidördüncü Dünya Sağlık Toplantısı
1.
Bozukluklar, Yetiyitimi ve Engellilerin Uluslar
arası Sınıflandırmasının ikinci versiyonu (ICIDH), İşlevsellik, Yetiyitimi
ve Sağlığın Uluslar arası Sınıflandırılması başlığı ile ONAYLAR, bundan
böyle kısaca ICF olarak adlandırılacaktır;
2.
Üye Devletlerin, araştırmalarda, uygun olduğu
koşulda gözetim ve raporlarda ICF’i kullanmalarını, özellikle yeni
versiyonların geliştirilmesinde ICF’i göz önüne almalarını TEŞVİK EDER;
3.
Üye Devletlerden istek geldiği durumda, Genel
Başkan’ın ICF’in kullanımına destek sağlamasını TALEP EDER.
Dünya Sağlık Örgütünün ve Birleşmiş Milletlerin Üyesi
olarak Türkiye’de ICF’in uygulanması amacıyla Başbakanlık Özürlüler İdaresi
Başkanlığı DSÖ’ye ICF’nin kullanım hakkı için talebini bildirmiş ve olumlu
yanıt almıştır. Sınıflandırmanın Türkçe çevirisi Hacettepe Üniversitesi Tıp
Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı tarafından yapılmış ve onaylanmak DÖS’ye
gönderilmiştir. Türkçe çevirisinin onaylanması halinde ICF’in Türkçesi
basılacak ve daha sonra ICF’in kullanımının sağlanması ve yaygınlaştırılması
için Üniversitelerin ve ilgili kurumların işbirliği ile çalışmalara
başlanacaktır.
KAYNAKLAR
1.) ARNAHAT S., Nochajki S.M., Stone J., The
International Classification of Functioning, Disability and Health and İts
Application to Cognitive Disoerders,26, 4, 235-45, (2004)
2.) AUSTRALIAN INSTITUE OF HEALTH AND WELFARE, Benefits
and Uses of The ICF For Australia, ICF Australian User Guide V1.0.
http://www.aihw.gov.au7publications/dis/icfaugv1/ug s10 1.html)
3.) HAGLUND, I. Henrikson C., Concepts in Occupational
Therapy In Relation To The ICF, Occupational Therapy İnternational, 10, 4,
253-268,(2003)
4.) HEERKENS, Y., Van Der Brug, Y., Napel H.T.,
Ravensberg, D.V., Past and Future Use Of The (Former ICIDIH) by Nursing and
Allied Health Professionals, Disability and Rehabilitation, 25, 11-12,
620-27 (2003)
5.) HWANG, J., Nochajski, S.M., The İnternational
Classification Of Function, Disabilty and Health (ICF) and İts Application
With AIDS, Journal of Rehabilitation, 69, 4, (2003)
6.) MADDEN R., Choi C., Sykes C., The ICF as a Framework
for National Data: the İntroduction of İcf into Australian Data Dictioneries,
Disability and Rehabilitation, 25, 11-12, 676-682.
7.) MBGONI, M., On The Application of The ICDH and ICF in
Devoloping Countries: Evidence From The United Nations Disability Statistics
Database (DISTAT), Disability and Rehabilitation, 25, 11-12, 644-58, (2003).
8.) MINISTERO DEL LAVORO E DELLE POLITICHE SOCIAL, ICF in
Italy Project, (www.welfare.gov.it)
9.) OTTENBACHER, K.J., Rehabilitation Science Curriculum:
Universty of Texas Medical Branch, Technology and Disability, 12, 123-127,
(2000).
10.) SIMEONSSON, R.J., Leonardi M., Lollar D., Bjorck-Akesson
E., Hollenweger J., Martunizzi, A., Applying the International
Classification of Functioning, Disability and Health (ICF) To Measure
Childhood Disability, Disability and ,Rehabilitation, 0, 0, 1-9, (2003).
11.) SINNOTTK.A., Dunn,J.A., Rothwell A.G., Use of The
ICF Conceptual Framework to Interpret Hand Functıon Outcomes Followıng
tendon Transfer Surgery for Tetraplegia,Spınal Cord, Apr.27,Abstract.(2004)
12.) STEPHENS.D., World Health Organızatıon’s
Internatıonal Classification of Functıoning, Disability and Health-ICF,
Journal of Audiological Medicine, 13.3. (2001).
13.) STUCKI, G.,Cieza A.,Ewert, T., Kostanjsek, N .,
Chatterji, S., Üstün B.T.,Aplication of The International Classification,24,
5, 281-2, (2002).
14.) STUCKİ,G., Ewert.,T.,Cieza A., Value and Application
of The ICF In Rehabilitation Medicine, 25, 628-34 (2003).
15.) THREATS. T., New Classifications Will Aid Assesment
and Intervention, The ASSA Leader. (2001).
16.) UEDA. S.,Okawa, Y., The Subjective Dimention of
Functioning and Disability: What Is It For ,Disability and Rehabilitation,
25, 596-601, (2003),
17.) ÜSTÜN, T.B., Chaterji S., Bickenbach J., Kostanjsek
N., Schneider M.,The International Classification of Functioning, Disability
and Healt: A New Toll for Understanding Disability and Health Disability and
Rehabilitation, 25, 11-12, 565-71, (2003),
18.) WESSELS,R.D., Witte L.P., Jedeloo S., Van Den Hauvel
WPM., Van Den Hauvel WJA ., Effectiveness of Provision of Outdoor Mobility
services and Devices in The Netherlands, Clinical Rehabliltation,
18,371-378,(2004).
19.) WHO Family of Inernational Classifications
Implementation Commitee, Draft Report; Informal meeting on ICF Haziran
19-20, 2003, (Ministero Del Lavaro E Dele Politiche Social, CD).
20.) WORLD HEALT ORGANIZATION, ICIDH-2 International
Classification of Functioningand Disability, Beta-2 Draft, (Ed. Üstün T.B.).
Geneva, World Health Organization,(1999).
21.) WORLD HEALTH ORGANIZATION,International
Classifcation of Functioning, Disability and Health, World Health
organization, Geneva, (2001).
|