ÇOCUK HAKLARI
SÖZLEŞMESİ, ÇALIŞAN ÇOCUKLAR VE TÜRKİYE
Prof. Dr. Tankut CENTEL
GİRİŞ
Türkiye Cumhuriyeti; zaman zaman değişik uluslararası
sözleşmeleri onaylayarak, çalışan çocukları yakından ilgilendiren
düzenlemeleri ulusal hukuk sisteminde gerçekleştirme durumuyla
karşılaşmaktadır. Bunlar içinde, Çocuk Hakları Sözleşmesi (ÇHS), ayrı bir
öneme sahiptir. Çünkü söz konusu sözleşme; genel olarak çocuklarla ilgi)i
düzenlemeler getirirken, çalışan çocuklara ilişkin hükümlere de yer
vermiştir. Diğer yandan, doğrudan doğruya çocuklara ilişkin sözleşmeler
içinde, Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin en geniş katılımlı sonuncu sözleşme
olması da; çalışan çocuklara ait uluslararası belgelerin ele alınmasında,
söz konusu metnin zorunlu olarak göz önünde bulundurulmasını
gerektirmektedir.
Çocuk Hakları Sözleşmesi, Birleşmiş Milletler üyesi tüm
devletlerce imzalanması ve kısa süre içinde yürürlüğe girmesi için UNICEF
tarafından yoğun çaba harcanmış bir uluslararası metindir. Nitekim, dünya
çocuklarının korunması için hazırlanmış bir belge olarak söz konusu
sözleşme; doğrudan UNICEF'i ilgilendirip, onu ilgi alanı içine çekmiştir.
Ayrıca. Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin oluşum süreci. Birleşmiş Milletler
içindeki faaliyetlerin gelişmesinden de soyutlanamaz. Gerçekten, bu bağlamda
ilk gelişme, 1924 yılında Milletler Cemiyeti döneminde benimsenen bir
bildirgeyle ortaya çıkmış ve buna ilişkin faaliyetler Çocuk Hakları
Sözleşmesinin 20 Kasım 1989 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda
kabul edilmesiyle sonuçlanmıştır. Bunu, söz konusu sözleşmenin, asgari 20
ülke onayı alınıp yürürlüğe girmesi izlemiştir. (1)
Çocuk Hakları Sözleşmesi. Türkiye tarafından 14 Eylül
1990 tarihinde imzalanmıştır. Daha sonra, anılan sözleşmenin onaylanması. 9
Aralık 1994 günlü ve 4058 sayılı Çocuk Haklarına Dair Sözleşmenin
Onaylanmasının Uygun bulunduğu Hakkında Kanun'la (2) gerçekleşmiştir. bunu.
söz konusu sözleşmenin. nispeten kısa bir süre sonra, yani 23 Aralık 1994
tarihli ve 94/6423 sayılı Bakanlar kurulu kararıyla (3) yürürlüğe konulması
izlemiştir.
Burada Çocuk Hakları
Sözleşmesi'nin tüm hükümleri incelenmeyecek; bunlardan sadece çalışan
çocukları ilgilendirenleri ele alınacak ve daha sonra bunları Türk iş
mevzuat üzerindeki etkileri irdelenecektir. Böyle bir incelemedeki temel
amaç da; Türk iş ve sosyal güvenlik hukuku sisteminin. çalışan çocuklar
konusunda uluslararası kurallara ve özellikle de Çocuk Hakları Sözleşmesi
hükümlerine göre yeniden gözden geçirilmesinden ve gerekiyorsa. yeniden
düzenlenme önerisinden öteye gitmeyecektir.
II. ÇOCUK HAKLARI SÖZLEŞMESİ’NİN ÇALIŞAN ÇOCUKLARA
YÖNELİK DÜZENLEMELERİ
Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin hükümleri. genelde
çocukların haklarını kapsaması bakımından. bir bütündür. bu nedenle.
doğrudan çalışan çocuklara ilişkin hükümleri de. ister istemez dolaylı bile
olsa. diğer düzenlemelerle yakın ilişki içindedir. Bununla birlikte. söz
konusu sözleşmenin doğrudan çalışan çocukları ilgilendiren iki temel
düzenlemesinin bulunduğu belirtilmelidir. Bunlardan biri. iş hukukunu
yakından ilgilendiren 32 nci maddesi ve diğeri de. sosyal güvenlik hukukuna
ilişkin 26 ncı maddesidir. diğer yandan. çocuğun eğitim hakkına ilişkin 28
inci maddesi ile dinlenme hakkına ait 31 inci maddesi. dolaylı olmalarına
rağmen. yine çalışan çocuğun haklarına yönelik düzenlemeler içinde yer alır.
I. Çocuk Kavramı
Çocuk Haklan Sözleşmesi'nin birinci maddesi. "bu Sözleşme
uyarınca çocuğa uygulanabilecek olan kanuna göre daha erken yaşta reşit olma
durumu hariç. on sekiz yaşına kadar her insan çocuk sayılır" anlatımını
taşır. Buna göre. 18 yaşına kadar herkes. Çocuk Hakları Sözleşmesi
bakımından. çocuk olarak kabul edilmektedir.
Söz konusu hükmün. iş hukukundaki
çocuk. yani çalışan çocuk kavramına pek uymadığı görülür. Gerçekten iş
hukuku da çocuk. asgari çalışma yaşından küçük yaştaki kişileri anlatır.
Buna göre de. asgari çalışma yaşından küçükler, çocuk; çalıştırılmasına izin
verilmekle birlikte 18 yaşından küçükler ise. genç olarak adlandırılır. Yasa
tarafından ça1ıştırılmasına izin verilmemesine karşın uygulamada fiilen
çalıştırılmış olanlar da. geçerli bir (fiili) iş ilişkisinin doğumu
nedeniyle işçilik haklarından yararlandıkları için. günlük yaşamda çocuk
işçi olarak nitelenmektedir. (4)
2. Çocuk istihdamı
a) Asgari çalışma yaşı
Çocuk Hakları Sözleşmesinin 32 nci maddesi; aynen. "I.
Taraf Devletler. çocuğun. ekonomik sömürüye ve her türlü tehlikeli işte ya
da eğitimine zarar verecek ya da sağlığı veya bedensel. zihinsel. ruhsal.
ahlakî ya da toplumsal gelişmesi için zararlı olabilecek nitelikte
çalıştırılmasına karşı korunma hakkını kabul ederler. / 2. Taraf Devletler.
Bu maddenin uygulanmaya konulmasını sağlamak için yasal. idari toplumsal ve
eğitsel her önlemi alırlar. Bu amaçlar ve öteki uluslararası belgelerin
ilgili hükümleri göz önünde tutularak. Taraf Devletler özellikle şu
önlemleri alırlar: a) işe kabul için bir ya da birden çok asgari yaş sınırı
tespit ederler; b) Çalışmanın saat olarak süresi ve koşullarına ilişkin
uygun düzenlemeleri yaparlar; c) bu maddenin etkili biçimde uygulanmasını
sağlamak için ceza veya başka uygun yaptırımlar öngörürler." biçimindeki
bir düzenlemeyi içermektedir.
Çocuk Hakları Sözleşmesinin bu hükmü. görüldüğü üzere. üç
yönden üzerinde durulmaya değerdir. Bunlardan ilki; söz konusu
düzenlemenin. asgari çalışma yaşı konusunda. sözleşmeye taraf ülkelere
herhangi bir asgari çalışma yaşı sınırını empoze etmek istemeyişidir.
Nitekim. ÇHS m. 32jbent 2 f. a hükmünde. herhangi bir yaş sınırı yer almış
değildir. Bu bağlamda. sadece taraf devletlere. "asgari yaş sınırı tespit
etme" yükümü getirilmiştir.
Ancak. belirtilen hükümde herhangi bir yaş sınırının
belirtilmeyişine bakılarak. Çocuk Hakları Sözleşmesinin bu konuda herhangi
bir esası içermediğini savunmak. doğru ve yerinde olmaz. Çünkü. ÇHS m.
32jbent 2 cümle 2'de. "bu amaçlar ve öteki uluslararası belgelerin ilgili
hükümleri "nin göz önünde tutulacağından söz etmektedir. Diğer bir
söyleyişle. ÇHS m. 32'de herhangi bir asgari çalışma yaşı sınırının açıkça
belirtilmeyişine karşılık, asgari çalışma yaşına ilişkin öteki uluslararası
sözleşmelere bakılacak ve bunlardaki asgari çalışma yaşı esasları temel
alınacaktır. Bu konuda. ÇHS m. 32. bir anlamda öteki uluslararası belgelere
yollamada bulunmaktadır.
Asgari çalışma yaşı konusunda Çocuk "Hakları
Sözleşmesi'nin göz önünde bulundurulmasını öngördüğü uluslararası belgeler.
esas itibariyle Uluslararası Çalışma Örgütü'nce oluşturulan uluslararası
çalışma sözleşmeleridir. Bunlar içinde 138 sayılı Sözleşme. ön plandadır.
Nitekim. 138 sayılı Sözleşme. kendisini onaylayacak her üye devlete önce.
çocuk çalıştırılmasını ortadan kaldırmayı güvence altına alan ve asgari
çalışma yaşını. gençlerin bedensel ve ruhsal gelişmesini sağlayıcı bir
duruma yükseltmek amacıyla belirlenecek bir ulusal siyaseti izleme yükümünü
getirmiştir (m. 1). (5)
Anılan sözleşme; kendisini onaylayacak her üye devletin
onay belgelisine ekli açıklamada kabul etmiş olduğu asgari çalışma yaşını
bildirmesini ve asgari çalışma yaşına erişmedikçe kimsenin. herhangi bir
işte çalıştırılmamasını öngörür. Sözleşmeyi onaylayacak üye devlet
tarafından onay belgesine ekli açıklamada belirtilecek asgari çalışma yaşı
da. okula gitme yükümünün sona erdiği yaştan ve kesinlikle 15 yaştan aşağı
olmayacaktır. Ancak. ekonomisi ve okul olanakları yeterince gelişmemiş
bulunan üye devletler. ilgili işveren ve işçi kuruluşlarının görüşlerini
alarak. asgari çalışma yaşını başlangıçta 14 yaş olarak bildirebilir (m. 2)
(6).
Öte yandan. Avrupa sözleşmeleri içinde de. 138 sayılı
Sözleşme esaslarının gözetildiği görülür. Nitekim. Avrupa Sosyal Şartı'nın 7
nci maddesi; taraf devletlere. "çocukların sağlık. ahlak ve eğitimleri için
zararlı olmayacağı belirlenen hafif işlerde çalıştırılmaları durumu
haricinde asgari çalışma yaşının en az 15 olmasını sağlama" (bent 1)
yükümünü getirmektedir. (7)
Bunun gibi. Avrupa Birliği içinde İşçilerin Sosyal Haklan
Topluluk Şartı da. asgari çalışma yaşının her halükarda 15 yaştan aşağı
olmamasını öngörmektedir (m. 20).
Bütün bu belirtilen uluslararası belge metinlerindeki
hükümler göz önünde bulundurularak. Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin; dolaylı
olmakla birlikte. asgari çalışma yaşı konusunda 15 yaşı amaçladığı
söylenebilir. Bu konuda. Sözleşmenin açık bir yaş sınırlamasını açıkça
belirtmeyişini ise. daha çok sayıda Birleşmiş Milletler üyesi devlet
tarafından onaylanabilme endişesine bağlanması doğru olur. Yürürlüğe girmesi
için daha asgari 20 ülke onayı gerektiği düşünülecek olduğunda. Çocuk Haklan
Sözleşmesinin bu konudaki esnekliğini yerinde karşılamak gerekir.
İkinci nokta; ÇHS m. 32/bent 2 f. a'nın. taraf
devletlere salt tek değil. "birden çok asgari yaş sınırı tespit" olanağını
tanımasıdır. Bununla anılan hükmün. yine aynı esnek anlayış içinde. üye
devletlerin sektörlere (ekonomik alanlara) veya yörenin iktisadi
gelişmişliğine göre farklı asgari yaş uygulamalarına olanak tanımayı
hedeflediği görülür. Gerçekten. değişik sektörler veya farklı yöreler
arasında aynı asgari yaş düzenlemesini uygulamak. çoğu kez mümkün
olmayabilir. Özellikle. ekonomileri ve okul olanakları yeterince gelişmemiş
bulunan ülkeler için. bunun geçerli olduğu bir gerçektir. Burada da. Çocuk
Hakları Sözleşmesi'nin daha çok sayıda onay görebilmek için katı hükümlerden
kaçınması söz konusudur.
Nihayet, ÇHS m. 32/bent 1; taraf devletlerin. çocuğun.
ekonomik sömürüye ve her türlü tehlikeli işte ya da eğitimine zarar verecek
ya da sağlığı veya bedensel. zihni. ruhi. ahlaki veya toplumsal gelişmesi
için zararlı olabilecek nitelikte çalıştırılmasına karşı korunma hakkını
kabul ettiklerinden söz etmektedir. Bundan söz konusu hükmün; çocuğun,
sağlığına veya öğrenim olanaklarına zarar vermeyecek biçimde,
çalıştırılmasına olanak tanıdığı ve yasaklamadığı sonucu çıkarılabilir.
Nitekim, bu bağlamda 138 sayılı Sözleşme de; ulusal mevzuatın, 13-15
yaşlarındakilerin hafif işlerde çalıştırılmalarını uygun bulabileceğini
belirtir. Bunun geçerli olabilmesi içinse; söz konusu kişilerin
çalıştırılacakları işlerin, bunların sağlık ve gelişmelerine, okula veya
mesleki öğretim ve mesleğe yöneltme programlarına katılmalarına ve
öğretimden yararlanma yeteneklerine zarar verici nitelikte olmaması gerekir
(m. 7jbent 1).
Aynı biçimde, ekonomisinin ve okul olanaklarının
yeterince gelişmemiş bulunması yüzünden asgari çalışma yaşını başlangıçta
14 yaş olarak bildirecek ülke (m. 2jbent 4) de 12- ı 4 yaşlarındakilerin
hafif işlerde çalıştırılmasını uygun bulabilir (m. 7jbent 4). Ayrıca,
niteliği veya yürütülme koşullan yüzünden çocukların yaşamı, sağlığı veya
ahlakı bakımından tehlikeli olan işlerde asgari çalışma yaşı, 18 yaşın
altında olamayacaktır. Ancak, ulusal mevzuat veya yetkili merci; ilgili
işveren ve işçi kuruluşlarının görüşlerini alarak, 16 yaşından büyük
çocukların bir işte çalıştırılmalarını, bunların yaşam, sağlık veya
ahlakının tam olarak korunmuş olması ve ilgili iş için için görenim görmüş
olmaları koşuluyla uygun bulabilir (m. 3). Bu anlamda, Çocuk Haklan
Sözleşmesi ile 138 sayılı Sözleşme esaslarının, özde pek farklı olmadıkları
görülür.
Diğer yandan, çocuğun eğitim hakkını güvence altına alan
ÇHS m. 28; taraf devletlerin, ilköğretimi herkes için zorunlu duruma
getirmelerini ve okullarda düzenli biçimde devamın sağlanıp okulu bırakma
oranlarının düşürülmesi için önlem almalarını öngörür (bent ı f. a ve e). Bu
da, asgari çalışma yaşı uygulamasıyla çok yakından ilgili başka bir
düzenlemedir. Gerçekten, asgari çalışma yaşı düzenlemelerine uyulmasını
sağlamada, temel öğrenim görme yükümünün gerçekleştirilmesi büyük önem
taşır. Çünkü, temel öğrenim görme yükümü uygulanmadığı takdirde. en mükemmel
hukuki düzenlemelere rağmen. belirli bir yaşın altındaki çocukların
çalıştırılmalarını önlemek olanaksızlaşır. Bu anlamda. temel öğrenim görme
yükümünün gereğince uygulanması, zorunlu öğrenim çağındaki çocukların
istihdamını engeller ve ders saatleri dışında değişik alanlarda çalışan
çocukların denetimini sağlar.
Aynı şekilde, temel öğrenimden beklenen toplumsal yararın
gerçekleşmesi ve temel öğrenim gören çocukların ekonomik bakımdan daha
verimli olmalarına olanak sağlanması için, mesleki ve teknik eğitimin
ilkokul sonrası bir aşama olarak yaygınlaştırılması düşünülür. Bunu göz
önünde bulunduran ÇHS m. 28jbent 1 f. b de, taraf devletlerin, ortaöğretim
sistemlerinin genel olduğu kadar mesleki nitelikte de olmak üzere değişik
biçimlerde örgütlenmesini teşvik etmelerini ve bunların tüm çocuklara açık
olmasını sağlamalarını öngörmektedir.
b) Çocuk çalıştırma koşulları
Çocuk Haklan Sözleşmesi. çocukların çalışma koşullan
konusunda. aynnb1ı bir düzenlemeye yer vermiş değildir. Bu konuda. ÇHS m. 32
j bent 2 f. b; sadece. taraf devletlerin. çalışmanın saat olarak süresi ve
koşullarına ilişkin uygun düzenlemeleri yapacağından söz eder. Ancak.
Sözleşmenin ayrıntılı bir hükme yer vermeyip "uygun" düzenlemelerden söz
etmesine bakılıp bu konunun taraf devlet iradesine bırakıldığını sanmak.
yanılma olur. Çünkü. burada da Çocuk Haklan Sözleşmesi; tıpkı asgari çalışma
yaşında olduğu üzere. "bu amaçlar ve öteki uluslararası belgelerin ilgili
hükümleri"nin (ÇHS m. 32 bent 2 cümle 2) göz önünde bulundurulmasını
öngörür. Buna göre de. çocuk çalıştırma koşulları. uluslararası çalışma
sözleşmelerindeki esaslara göre belirlemek gerekir.
Çocuk işçilerin iş süresine ilişkin sözleşme ve tavsiye
kararlarının büyük bir bölümü. gece dönemi çalışmasına ilişkindir. Örnek
verilecek olunursa; 6. 79 ve 90 sayılı sözleşmeler ile 14 ve 80 sayılı
tavsiye kararları. gece dönemi çalışmasına ilişkindir. Bunların dışındaki
birtakım sözleşme ve tavsiye kararlan ise. çocuk işçilerin iş sürelerinin
sınırlandırılması ile bunların dinlenmelerinin sağlanmasını tek başına ele
almamış olmalarına karşın. getirdikleri bazı hükümlerle konuya ilişkin
düzenleme ve açıklamalarda bulunur. Ayrıca. iş süresinin düzenlenmesini
içeren bazı sözleşme ve tavsiye kararları da. çocuk işçiler bakımından.
genel bir uluslararası düzenleme niteliğindedir.
Nihayet. çocuğun dinlenme hakkını güvence altına alan ÇHS
m. 31jbent 1 de. çocukların çalışma koşullarıyla bağlantılıdır. Her ne kadar
ÇHS m. 32 çocukların çalışma koşullarıyla ilgili olarak getirdiği
düzenlemede çalışan çocukların dinlenmelerine ayrı ve özel bir yer
ayırmamışsa da; çocukların dinlenmelerinin sağlanması konusu. uluslararası
çalışma sözleşmeleri ile tavsiye kararlarında ayrıca düzenlenmiştir (9).
Çocuk Haklan Sözleşmesi çerçevesinde bunun temel dayanak ve güvencesini de;
işte. "Taraf Devletler çocuğun dinlenme. boş zaman değerlendirme. oynama ve
yaşına uygun eğlence (etkinliklerinde) bulunma ve kültürel ve sanatsal
yaşama serbestçe katılma hakkını tanırlar..." anlatımını taşıyan ÇHS m.
32jbent 1 hükmü oluşturur.
3. Çocuğun sosyal güvencesi
Çocukların sosyal güvenliği konusunda ÇHS m. 26; "1.
Taraf Devletler. her çocuğun. sosyal sigorta dahil. sosyal güvenlikten
yararlanma hakkını tanır ve bu hakkın tam olarak gerçekleşmesini sağlamak
için ulusal hukuklarına uygun. gerekli önlemleri alırlar. / 2. Sosyal
Güvenlik. çocuğun ve çocuğun bakımından sorumlu olanların kaynakları ve
koşulları göz önüne alınarak ve çocuk tarafından ya da onun adına yapılan
sosyal güvenlikten yararlanma başvurusuna ilişkin başkaca durumlar da göz
önünde tutularak sağlanır." biçimindeki bir düzenlemeye yer vermiştir. Söz
konusu düzenlemenin ilk bendi, görece daha anlaşılır niteliktedir. Nitekim,
bu bentte kuramsal olarak, bizzat kendisi çalışma yaşamı içinde yeraltsın
veya almasın, çocuğun sosyal güvenlik hakkı güvence altına alınmıştır.
Çünkü, anılan düzenlemede yer alan ""sosyal sigorta dahil" sözcükleri,
doğrudan ilgilinin (yani, çocuğun) parasal katkısıyla gerçekleşen primli
rejimi hedeflemektedir ki; bunun için de, çocuğun çalışma yaşamı içerisinde
yer alması, yani çalışması gerekir.
ÇHS m. 26/bent 1; çocuğun sosyal güvenlikten yararlanma
hakkının tam olarak gerçekleşmesini sağlamak üzere taraf devletin, ulusal
hukukuna "uygun", "gerekli" önlemleri alacağından söz etmektedir. Burada
da, Çocuk Haklan Sözleşmesinin, tam bir esneklikle, alınacak önlemleri
belirtmek yerine. bunları saptama işini taraf devlete bıraktığı
görülmektedir. Gerçekten, belli bir taraf devletin hukuk sistemi için uygun
ve gerekli olan bir önlem, başka bir taraf devletinki için bu nitelikte
olmayabilir. Bunu önlemek ve doğallıkla daha çok onay görme endişesiyle
Sözleşmenin de, önlemlerin kapsam ve içeriğini bizzat kendisinin
belirlemediği göze çarpmaktadır. Bu bağlamda, Sözleşme açısından. sonuçta
çocuğun sosyal güvenlik hakkından yararlanması olmakta ve buna ulaşmanın
teknik yollan, Sözleşmeyi ilgilendirmemektedir.
ÇHS m. 26'nın ikinci bendinin
içeriğini anlamak güçtür. Bunda, Türkçe çeviri metninin de önemli payı
vardır. Gerçekten, en azından, orijinal metinlerden İngilizce olanında
"sosyal güvenlik yardımlarından (benefits) söz edilirken, Türkçe metinde
"yardım" sözcüğüne hiç yer verilmemiştir. Burada söz konusu olan, sanırım,
çocuğun yetim aylığından yararlanmasındaki durumudur. Nitekim, yetim
aylıklarının miktarı ve yüksekliği. genelde çocuğun koşullarına ve de onun
bakımından sorumlu olanların kaynaklarına. yani ölen ana veya babanın
kazancına göre belirlenir. Bu bağlamda, "çocuk tarafından ya da onun adına
yapılan sosyal güvenlikten yararlanma başvurusuna ilişkin başkaca durumlar"ı
ise, anlamak olanaksızdır. Gerçekten. söz konusu anlatımla, çocuğun sosyal
güvenlik yardımlarından yararlanmak için başvuruda bulunması gerektiği ve bu
başvurudaki olumsuzlukların yararlanmayı etkileyeceğinin mi kastedildiği.
açık değildir.
II. ÇHS'NİN ÇALIŞAN ÇOCUKLARA İLİŞKİN DÜZENLEMELERİ
KARŞISINDA TÜRKİYE'NİN DURUMU
1. Çocuklar konusunda Türk iş mevzuatının
değerlendirilmesi
Çalışan çocuklara ilişkin ulusal mevzuatı yönlendirici
nitelikteki en yüksek temel hukuk kuralı. Ay. m. 50/l-II’ de yer alan
"'Kimse yaşına... uymayan işlerde çalıştırılamaz. / Küçükler... çalışma
şartlan bakımından özel olarak korunurlar." biçimindeki düzenlemedir. Söz
konusu hüküm. öncelikle belirli bir asgari çalışma yaşının saptanmasını
içermekte ve sonra da. çocukları çalışma koşulları yönünden güvence altına
alan koruyucu düzenlemeleri oluşturma görevini Devlete yüklemektedir. Bu da.
ÇHS m. 32'yle kabul edilen durumların uluslararası taahhüdünü anayasal
düzeyde somutlaştırmaktadır. Buna karşılık. Anayasa; ÇHS m. 26'nın aksine.
çocuğun sosyal güvenlik hakkını ayrı ve özel bir düzenlemeyle güvence altına
almamış ve sadece özel olarak. devletin. korunmaya muhtaç çocukların topluma
kazandırılması için her türlü önlemi almasını öngörmüştür (m. 6l/IV).
Bununla birlikte. Anayasa. sosyal güvenlik hakkını herkese tanımış ve
çocukların bu haktan yararlanmalarını engelleyecek bir hükme de yer
vermemiştir. Kaldı ki; Ay. m. 50/II’ de yer alan "çalışma şartları
bakımından özel olarak korunma", sosyal güvenceden yoksun bir biçimde
çalıştırılmamayı. yani sigortasız çocuk işçi çalıştırılmasını önlemeyi de
kapsar.
a) Asgari çalışma yaşı uygulaması
Türk iş mevzuatı. asgari çalışma yaşı konusunda. sek
törel yapılara göre farklılık gösterir. Nitekim. sanayi işlerinde
Uluslararası Çalışma Örgütü'nün 1937 yılında kabul ettiği 59 sayılı
Sözleşme. Türkiye tarafından 1992 yılında onaylanıp 1993 yılında da
uygulamaya konulmuştur. (10)
Anılan sözleşmeye göre sanayi işlerinde asgari çalışma
yaşı. 15 yaştır. Diğer yandan. sanayi işlerinde uygulanacak olan temel iş
yasası. 1475 sayılı İş Kanunu'dur. Söz konusu yasa. İş K. m. 67'de 1983
yılında yapılan değişiklikten (11) sonra. asgari çalışma yaşını kural olarak
15 yaş ve istisna en hafif işler için de 13 yaş olarak belirlemiştir.
Ticaret işlerinde de esas olarak 1475 sayılı İş Kanunu ve buna bağlı olarak
İş. K. 67'deki 15 yaş uygulaması söz konusu olmakla birlikte. esnaf ve küçük
sanatkar yanında üç kişinin çalıştığı işyerlerinde bu hükmün uygulanmasından
söz edilmez (İş K. m. 5/bent 5). Bunlar için. Umumi Hıfzısıhha Kanunu m.
173/I’ deki 12 yaş sınırı uygulanır. Buna karşılık. Umumi HK. m.173/I'le 12
yaşından küçük çocukların maden işlerinde çalıştırılamayacağının belirtilmiş
bulunmasına rağmen. halen maden işlerinde uygulanacak asgari çalışma yaşı
düzenlemesi esas itibariyle İş K. m. 67/I’ deki 15 yaş uygulamasıdır.
Çünkü. Umumi HK. m. 173/1; İş K. m. 67'nin 1983 yılında
değiştirilip asgari çalışma yaşını düzenler biçime getirilmesinden sonra.
sanayi ve maden işlerinde asgari çalışma yaşını düzenleyici etkisini
yitirmiştir. Maden ocaklarında ise. durum değişiktir. Nitekim, Uluslararası
Çalışma Örgütü'nce 1965 yılında kabul edilmiş bulunan 123 sayılı Sözleşme.
Türkiye tarafından 1991 yılında onaylanmış ve aynı yıl içinde de yürürlüğe
konulmuştur. (12)
Söz konusu sözleşme. asgari çalışma yaşı olarak 16 yaş
kuralını kabul etmiş ve herhangi bir ayrık durumu öngörmemiştir. Ancak. 123
sayılı Sözleşmenin iç hukuka aktarılmasıyla yaratılan koruma. 18 yaşından
küçüklerin maden ocaklarında çalıştırılmasını yasaklayan gerek İş K. m. 68
ve gerekse 151 sayılı Ereğli Havzai Fahmiyesi Maden Amelesinin Hukukuna
Müteallik Kanun m. 2 karşısında düşük kalmıştır. (13)
Ayrıca. esasen Türkiye. kadınların maden ocaklarında
çalıştırılmasını yasaklayan 45 sayılı Sözleşmeyi de çok daha önceden iç
hukukuna aktarmıştır. (14)
Bunun gibi. Türkiye. deniz işlerinde asgari çalışma
yaşını ilgilendiren 15 ve 58 sayılı Sözleşmeleri de. Daha 1959 yılında
onaylayarak iç hukuk sistemine aktarmıştır. (15)
Bunlardan 58 sayılı Sözleşme. 15 yaşı (m. 2) asgari
çalışma yaşı olarak kabul etmektedir. Bu bağlamda. Gemi Adamlarının
Yeterliği ve Sayısı Hakkında Tüzük m. 19/bent A f. I. güverte tayfalığının
ilk basamağı olan miçoluk ile makine tayfalığının ilk aşamasını oluşturan
silicilik için 16 yaşını doldurma koşulunu aramaktadır. Buna karşılık, söz
konusu tüzük m. 20/bent Af. 1-2; 16 yaşını doldurup silici olanların
silicilikte altı ay süreyle çalışmış bulunmaları durumunda, bunların ateşçi
olabilmelerine olanak tanımaktadır. Bu ise, iç hukuk kuralı durumundaki 15
sayılı sözleşme m. 2'nin ateşçiler için aradığı 18 yaşından büyük olma
koşuluna ters düşmektedir. (16)
Nihayet. eğlence işleri için Umumi HK. m. 176'nın 18 yaş
hükmünden sonra kabul edilen Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu m. 12/HI; 21
yaşından küçüklerin gazino, bar. kafeşantan ve bunlara benzer içki
kullanılan yerler ile banyo. hamam ve plajlarda çalıştırılmalarını
yasaklamıştır. Ayrıca. Genel kadınlar ve Genelevlerin Tabi Olacakları
Hükümler ve Fuhuş Yüzünden Bulaşan Zührevi Hastalıklarla Mücadele Tüzüğü
(17) de. "genel kadın" olarak tescil edilmek için 21 yaşının bitirilmesini
aramakta (m. 21/bent c) ve genelevde müstahdem (hizmetçi. odacı. kahveci.
vb.) adı altında çalıştırılacak kişilerin erkekse 25 ve kadınsa 35 yaşından
aşağı yaşta olmamalarını öngörmektedir.
Ulusal mevzuatta yer alan tüm bu hükümler. ÇHS m. 32 ve
söz konusu düzenlemenin yollamada bulunduğu öteki uluslararası belgeler
karşısında değerlendirilecek olduğunda; bunların. büyük ölçüde uyumlu
oldukları söylenebilir. Nitekim. Umumi HK. m. 173/1 ile Gemi AYSHT. m.
20/bent A f. 1-2 dışında. ulusal hükümlerin genel uluslararası standart
niteliğindeki 15/18 yaş sınırlamasını kabul ettikleri görülmektedir. Hatta.
böyle bir ulusal mevzuatla Türkiye. asgari çalışma yaşına ilişkin
uluslararası çalışma sözleşmeleri içinde ön planda olan 138 sayılı
Sözleşmeyi dahi onaylayabilecek düzeydedir. Bu konuda, İş Kanunu'nun
uygulanmadığı istisnalar (İş K. m. 5) nedeniyle uygulama alanı bulabilecek
olan Umumi HK. m. 173/I’ deki 12 yaş sınırlaması dahi. başlangıçta önemli
bir engel oluşturmayacaktır. Çünkü. 138 sayılı Sözleşmenin yürürlük alanının
sınırlanması mümkündür. Nitekim. ekonomisi ve yönetim olanakları yeterince
gelişmemiş olan üye devletler. ilgili işveren ve işçi kuruluşlarının
görüşlerini alarak. anılan sözleşmenin yürürlük alanını başlangıçta
sınırlayabilir. Böyle bir durumda da. sınırlama yoluna başvuracak üye
devlet. söz konusu sözleşmenin uygulanacağı ekonomi dalı veya işyeri türünü
bildirmek zorundadır (138 sayılı Sözleşme m. 5/bent 1. 2) (18).
b) Çalışma koşullan uygulaması
Çocukların çalışma koşulları ve özellikle, iş süresi ile
dinlenme ve öğrenim olanaklarının gözetilmesine ilişkin ulusal hükümler (İş
K. m. 49/III. 67/II-III. 68. 69/ I. 79/1, 80/1; Umumi HK. 173/II. 174; Ağır
ve Tehlikeli işler Tüzüğü m. 3; Fazla Çalışma Tüzüğü m. 4/a; Haftalık İş
Günlerine Bölünemeyen Çalışma Süreleri Tüzüğü m. 5/b; Hazırlama. Tamamlama.
Temizleme İşleri Tüzüğü m. 10), genel olarak. ÇHS m. 32/bent 2 cümle 2'de
yollama yapılan uluslararası standartlarla uyumludur. Çocuk Hakları
Sözleşmesinde çocuk çalıştırma koşulları ayrıntılı olarak düzenlenmeyip
diğer uluslararası belgelere yollamada bulunulduğu için. burada tekrar
ulusal hükümlerin içeriğine girmenin bir anlamı kalmamaktadır. Ancak.
Türkiye'deki beş yıllık zorunlu temel öğrenim süresinin (İlköğretim ve
Eğitim Kanunu m. 8) düşük oluşu. yani genel olarak asgari çalışma yaşı kabul
edilen 15 yaş kuralıyla uyumlu olmayışı. Çocuk Hakları Sözleşmesindeki
çocuğun eğitim hakkını güvenceleyen 28 inci maddesiyle ve giderek. aynı
sözleşme m. 32/bent l' deki "çocuğun eğitimine zarar verecek. nitelikte
çalıştırılmasına karşı korunma hakkı"ya çelişmektedir. Bu bağlamda. zorunlu
temel öğrenim süresinin sekiz yıla çıkarılması. düşünülmesi gereken
önlemlerin başında gelmelidir. Bunun için de, ulusal eğitim örgütünün. uzun
süre önce başlattığı bu yoldaki çalışmalarını tamamlaması zorunlu
görünmektedir.
c) Çocuğun sosyal güvenliği uygulaması
Çocukların sosyal güvenliğiyle ilgili ulusal mevzuat
hükümleri. genel olarak bunların sosyal güvenlik haklarının güvence altına
almıştır. Gerçekten. ister çıkar ve isterse çocuk işçi olarak faaliyet
göstersinler. çocukların genelde sosyal sigortalardan yararlandıkları
görülür. Nitekim. Çıraklık ve Meslek Eğitimi Kanunu'nun 25 inci maddesi.
çırakların sosyal sigortalar çerçevesinde sosyal güvenceden yararlanmasını
düzenlemekte; bunun gibi, Sosyal Sigorta1ar Kanunu da, yararlanmada herhangi
bir yaş sınırlaması öngörmemektedir. Ancak. ev işlerinin bir bölümüne.
Sosyal Sigortalar Kanunu uygulanmaz. (19)
Bu kesim içinde. çocuklar da yer alır. Bunun dışında.
çocukların geride kalanın hak sahipleri olarak sosyal sigorta yetim
aylıklarından yararlanmaları söz konusudur. (20) Diğer yandan. yaşlılık
sigortası uygulamasında. 18 yaşından öne, yani çocukken sakatlık, yaşlılık
ve ölüm sigortalarına bağlı bulunanların sigortalı1ık süresi, 18 yaşını
doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Ancak. bu tarihten önceki
süreler için ödenen sakatlık. yaşlılık ve ölüm sigortalan primleri. prim
ödeme gün sayılarının hesabına katılır (SS Kanunu m. 60jbent G). Bu durum
ise. çocukların sosyal güvenlik haklarını ortadan kaldırmaz. Çünkü. uzun
vadeli sigorta kollarından yapılan yardımlar. ancak yetişkin işçiler için
söz konusudur. Nitekim, uzun vadeli sigorta kollan için aranan bekleme (sta)
süresi. anılan sigorta kollarından aktif durumdaki sigortalı çocuğa yardım
yapılmasına olanak tanımaz.
Sosyal güvenliğe ilişkin tüm bu söylenenler toparlanacak
olursa; ev işçileri içinde yer alan çocuklar hariç. Türk sosyal güvenlik
mevzuatında ÇHS m. 26'yla bağdaşmayacak herhangi bir noktanın bulunmadığı
söylenebilir. Esasen. ÇHS m. 26jbent 1 'de. çocuğun sosyal güvenlik hakkına
ilişkin ayrıntılı (katı) hükümlerin bulunmayışı da. buna olanak
tanımaktadır.
2. ÇHS'nin Türk iş mevzuatına etkisi
ÇHS'nin çalışan çocuklarla ilgili
düzenlemeleri, Ay. m. 90jV'in "usulüne göre yürürlüğe konulmuş
milletlerarası anlaşmalar kanun hükmündedir" hükmü karşısında. mahkemeler
tarafından doğrudan uygulanmak durumundadır. Ancak. uygulamada Türk
yargıcın. söz konusu düzenlemelere başvurmaya gereksinim duyacağı
kuşkuludur. Çünkü. gerek ÇHS m. 26 ve gerekse ÇHS m. 32; görüldüğü üzere.
uyulması zorunlu katı ve ayrıntılı düzenlemeleri içermemektedir. Nitekim söz
konusu hükümler. daha çok taraf devlete bazı yükümlülükler getiren ve
bunların içeriğini belirleyen düzenlemeleri kapsar.
Esasen. Türkiye; şimdiye kadar ki ihtiyatlı tutumuyla.
gerçekleşmesini sağlayacağı veya sağlamayı düşünmediği hükümleri onaylamanın
istemediği bir baskıya yol açacağı endişesini duyduğunu. sürekli
göstermektedir. Bunun için de, Türkiye. ancak uyabileceğine inandığı
uluslararası metinleri onaylama yolundadır (21). Çocuk Haklan
Sözleşmesi’nin çalışan çocuklara ilişkin hükümleri de. bu durumun diğer bir
örneğidir. Buna karşılık. Çocuk Haklan Sözleşmesi’nin uluslararası belge
niteliğini de gözden kaçırmamak gerekir. Nitekim söz konusu hükümler çocuk
iş güvenliğinin uluslara sı hukuk kaynakları içindedir.
Diğer yandan. Çocuk Hakları Sözleşmesi. kendi içinde
azımsayamayacak bir denetim mekanizmasına sahiptir. (22) Söz konusu
mekanizmanın amacına uygun biçimde işletilmesi. diğerlerinin yanı sıra
çalışan çocukları korumaya yarayacaktır. Çünkü. çalışan çocuklara ilişkin
hukuki düzenlemeleri yaşama geçirecek önkoşullardan biri de. etkin bir
denetim mekanizmasının kurulmasıdır. Nitekim. etkin bir denetim mekanizması
oluşturulamadığı sürece. en mükemmel hukuki düzenlemelerin dahi uygulamada
gerçekleştirilemediği. tarihi süreç içinde sıkça görülmüştür.
SONSÖZ
Türkiye'deki aile başkanlarının gelirlerinin az ve aile
içindeki çocuk sayısının ise fazla olmasından kaynaklanan yoksulluk.
çocuklara gerekli eğitimin verilemeyip bunların oldukça düşük ücretlerle
çalışmalarına göz yummayı beraberinde getirmektedir. Ayrıca. devlet
olanaklarının görece kısıtlı olması ve asgari çalışma yaşına erişilmesinden
önce zorunlu temel öğrenim süresinin sona ermesi de. çocukların ülkemizde
erken yaşta çalışmalarına neden olmaktadır. Bu bağlamda. Çocuk Hakları
Sözleşmesi'nin kabulü. ileri bir adımdır. Ancak. söz konusu sözleşmenin iç
hukuka aktarılması. olsa olsa. çalışan çocukların haklarının hukuki
platformda pekiştirilmesine hizmet edebilecektir. Çünkü. gerek asgari
çalışma yaşına ve gerekse çocuk çalıştırma koşullarına ilişkin ulusal
mevzuat, oldukça yeterli düzeydedir.
Diğer yandan. Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin kabulü.
çalışan çocuklar konusunda. Türk sosyal siyasetine önemli somut hedefler
kazandırmıştır. Bu bağlamda. esnekliğin önüne dikilen hedeflerden biri de.
çocuk istihdamıdır. Nitekim. dünyadaki küreselleşme akımıyla birlikte ortaya
çıkan esnekliğin küçük yaşta çocuk çalıştırmayı öngörmediği artık
anlaşılmıştır. Tam aksine. son zamanda gelişmekte olan ülkelere karşı
sosyal klozlar ileri sürülmeye başlanmıştır. Gerçekten. ileri derecede
sanayileşmiş ülkelerin. çocuk emeğinin yoğun olduğu ürünlerin dışalımını
yasaklamaları ya da kısıtlamaları. küreselleşme rüzgarının çocuk işgücü
sömürüsüne karşı durduğunu gösteren canlı bir örnektir. Geçmişte William
Pitt'in İngiliz sanayicilerine verdiği "çocukları işe alın" öğüdünün23
yerinde olmadığı zaman içinde nasıl anlaşılmışsa. günümüzde de ülkelerin
uluslararası rekabet güçlerini artırmanın yolunun çocuk işgücü istihdamından
geçmediği artık anlaşılmış bulunuyor. İşte. Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin
çalışan çocuklara yönelik düzenlemelerini de. bu bağlam içinde ele almak
doğru olur. Aksi takdirde, anılan sözleşmenin. Dünya ülkeleri tarafından
böylesine geniş onay görmüş olmasını açıklamak olanaksızlaşır. |