|
Reyhan Gazel’den
“Yürek Felsefesi” Kitabı: Özürlülük Engellilik Değildir
Engelleri Yıkan Felsefe
Reyhan Gazel, öğretmen, felsefeci, yazar ve anne. Hem de anneliğin en
zor halini yaşayan bir kadın. Çünkü o bir engelli, 8 yaşındaki Aral
Gazel'in annesi. Ne Aral diğer engelli çocuklara benziyor ne de Reyhan
Gazel diğer engelli annelerine. Aral, uyguladığı yaşam ve yürek
felsefesiyle, hem kendisini hem oğlunu hem de diğer engelli çocukları ve
ailelerini mutlu etmeyi başarmış. Bundan sonraki hayatını oğlu gibi
çocuklara adayan Gazel, oğlu Aral'ın bir gün kendisine, “Anne, sana hiç
kimse bir şey yapamaz. Çünkü sen Aral Gazel'in annesisin" dediğini
söylüyor ve ekliyor: “Her bir engelli ve mağdur çocuğu mutlu ettiğim an
çok daha dimdik ayakta kalıyorum ve hiçbir şeyden korkmuyorum. Üstelik
Aral Gazel'in annesiyim, bana hiç kimse bir şey yapamaz." Bu yürekli
anne Gazel, şimdi kendisini, 'Yürek Felsefesi' adlı kitabıyla ortaya
koyuyor. Gazel'le kitabı ve yaşadıklarına ilişkin konuştuk.
• Kitabınızın içeriği ve mesajı nedir?
Elimden geldiğince her insana iyilik yapmaya çalışıyorum. Amacım, her
insanın gülebilmesi. Gülebilen insan, her şeyi başarabilen insandır.
Yürek etrafında dolanırken birazcık da yaşamdan gerçek ilmekleri çekmek
gerekiyordu. Kitabımda yaşamı, yürek etrafında irdelemek istedim. Bu
kitap bir başlangıç, devamı olan iki kitap daha var. O kitaplarımda da
yüreğin içeriğini mutluluk ve sevgiyle doldurdum.
• Neden özellikle yürek kavramını tercih ettiniz?
Yürek derin bir kavram. Bana bunu keşfettiren öğrencilerim oldu. 7 bin
öğrencinin hayatına olumlu katkı sağladım. Öğrencilerime, 'Yaşam artık
sizin için farklı olacak. Çünkü kendinizin farkına vardınız' diyorum.
İnsan yetiştirmenin zorluğunu bir eğitimci olarak yaşadıktan sonra bir
anne olarak yaşamak durumunda kaldım. Bir anne olarak ummadığım anda
yaşam benim için farklı akmaya başladı. Bir engelli çocuk doğurdum.
Kendim adına hiçbir zaman üzülmedim, oğlum adına ilk zamanlar biraz
üzüldüm. Onun yaşantısı biraz zor geçecekti.
• Yaşama bakışınız da neler değişti?
Bütün engelli ailelerine bunu söylüyorum: Biz, özel seçilmiş aileleriz.
Benim oğlum bana, hayatım zor geçsin diye verilmedi. Allah bu çocukları
bizlere emanet etti. Bizleri, bizlerin paralelinde tüm toplumu sınıyor.
Hiç isyan etmedim, mutsuz olmadım. Tam aksine zor şartlarda yaşama
başlayan bir insanı en iyi nasıl var edebileceğimi düşündüm. Engelle
birlikte bir insanın mutlu kalabilmesi, yaşamda bir şeyler yapabilmesi
ve kendi gelişimini sürdürebilmesi bir başarıdır. Biz, iki bedende tek
ruh yaşayan anneleriz. Zorluklar içinde çocuklarımız ve onlar gibi olan
herkes için ayakta kalıp mutluluğu sürdürebilmek en büyük keyif. Bu
kitabı bu kadar derinlikli yazabilmem, yaşadıklarımdandır. Zor şartlara
rağmen insanların mutlu olabileceğini olabileceğini göstermek istedim.
• Kitabınızda bu duygular mı sizi motive etti?
Fiziksel engelli bir yavrunun bir adım atabilmek için yıllarca verdiği
mücadelenin yanında benim bu kitabı yazmam büyük bir şey değil. Onlara
büyük bir hayranlığım var, acımak bir tarafa... Onların da her şeye
rağmen üretebilmesini istiyorum.
• Pek çok engelli annesinin bakamadığı bu açıyı nasıl yakaladınız?
Yaşam o kadar geniş ki görebilene, her bir ayrıntı o kadar güzel ki!
Hayatımızın ana noktası olarak engelleri aldığımızda elbette yüzümüz
gülmez. Çünkü engellilik, sıkıntılı bir konu. Ama yaşamı bütünü içinde
gördüğümüz zaman yüzümüz de gülüyor. Çocuklarımızdaki gelişimi
görebilmek, ondan keyif alabilmek, her şeye rağmen ayakta kalmasını
görmek, zoru kolay yapmak, oğlumuzu oğlumuz olduğu için, insanları insan
olduğu için sevebilmek bir bakışla ilgili.
• Bu bakış açınızı diğer engelli annelerini de ulaştırıyor musunuz?
Türkiye'nin her tarafından engelli ailesi beni arar. Sohbet ediyoruz,
rahatlıyorlar. Kabul etmek gerekir ki yaşam bizim için çok daha zor.
Sadece engellerle mücadele etmiyoruz, engelimizle birlikte toplumda
ayakta kalmaya çalışıyoruz. Toplum çok acımasız olabiliyor, insanlar
bizi çok üzebiliyorlar. Ağladığım günler oldu ama bunların hepsi daha
güçlü yaptı.
• Yazılarınız felsefi metinlerden mi oluşuyor?
Kitapta felsefe var, yaşama, yüreğe felsefeyle bakış var. Çok kolay
okunuyor ama okuyucularıma tavsiyem, okuyup anladıklarını düşündükten
sonra bir kez daha okumaları. Biraz dil oyunları var ama yalın bir
ifadeyle yazdım. Bunun için Bilge Karasu hocama bir kez daha Tanrı'dan
rahmet diliyorum.
DENİZ ÇİÇEK-deniz.cicek@aksam.com.tr AKŞAM GAZETSİ 23.08.2008
|