DAHA ETKİN BİR SOSYAL DEVLET İÇİN
“TEK ÇATI” ÖNERİM
Uzm. Cemil PASLI
Konya Shçek İl Müdür Yardımcısı
www.cmpasli.blogcu.com
cmpasli@gmail.com
Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî
dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk
milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan,
demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devletidir. Anayasamızın
2. maddesinde yerini bulan sosyal devlet olma, sosyal
politikalar üretme devletimiz için bir gerekliliktir.Bir devletin gerçekten
sosyal bir hukuk devleti olması için mağdur,muhtaç durumda bulunan toplumun
dezavantajlı kesimlerine acil,hızlı,etkin,adil hizmetler götürebilmesi ile
doğru orantılıdır. Ülke olarak altına imza attığımız Avrupa Sosyal Şartında
da çocukların, gençlerin, kadınların, ailenin, özürlülerin korunması
gerekliliği, yeterli kaynaklardan yoksun herkesin sosyal ve sağlık yardımı
hakkına sahip olduğu ve tarafların bu koşullara ulaşması politikalarının
hedefi sayacakları belirtilmiştir
Şu anda toplumda bulunan yardıma muhtaç
kesime yönelik hizmetlerimiz aşağıda sayacağım kurum ve kuruluşlar
tarafından götürülmektedir.
1.) 2828, 5378, 5251 ve 5395 sayılı
kanunlarla korunmaya, bakıma veya yardıma muhtaç
aile, çocuk, özürlü, yaşlı ve diğer kişilere götürülen sosyal hizmetler,
Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığımız bünyesindeki Shçek,
Kadının Statüsünü Koruma, Ailenin Bütünlüğünü Koruma ve Darul Aceze
Müessesesi Genel Müdürlükleri ve Özürlüler İdaresi Başkanlığı tarafından
yürütülüyor.Direk Başbakanlığa bağlı Başbakanlık Aile Araştırmaları Genel
Müdürlüğü aile ilgili araştırma geliştirme faaliyetleri yapıyor.
2.) 3294 sayılı kanunla fakru
zaruret içinde ve muhtaç durumda bulunan vatandaşlar ile gerektiğinde her ne
suretle olursa olsun Türkiye'ye kabul edilmiş veya gelmiş olan kişilere
yardım etmek, sosyal adaleti pekiştirici tedbirler alarak gelir dağılımının
adilane bir şekilde tevzi edilmesini sağlamak, sosyal yardımlaşma ve
dayanışmayı teşvik etmek hizmetleri Valilik ve Kaymakamlıklarca
yürütülüyor.
3.) 5272 sayılı belediyeler
kanununun 14. maddesi a bendine göre
Belediye,
mahallî müşterek nitelikte olmak şartıyla;
a) İmar, su ve kanalizasyon, ulaşım gibi
kentsel alt yapı; coğrafî ve kent bilgi sistemleri; çevre ve çevre sağlığı,
temizlik ve katı atık; zabıta, itfaiye, acil yardım, kurtarma ve ambulans;
şehir içi trafik; defin ve mezarlıklar; ağaçlandırma, park ve yeşil alanlar;
konut; kültür ve sanat, turizm ve tanıtım, gençlik ve spor; sosyal hizmet
ve yardım, evlendirme, meslek ve beceri kazandırma; ekonomi ve ticaretin
geliştirilmesi hizmetlerini yapar veya yaptırır. Büyükşehir belediyeleri ile
nüfusu 50 000’i geçen belediyeler, kadınlar ve çocuklar için koruma evleri
açar.
4.) 2762 sayılı kanunla kurulan Vakıflar
Genel Müdürlüğüne bağlı STK hükmündeki Özel ve Tüzel Vakıflar eliyle
götürülen hizmetler
5.) 5253 sayılı Dernekler Kanununca
Valilikler bünyesindeki Dernekler İl Müdürlüğüne bağlı derneklerimiz
eliyle götürülen hizmetler
6.) 5302 sayılı İl Özel İdareler Kanunu 6.
maddesi a fıkrası
a)
Sağlık, tarım, sanayi ve ticaret; ilin çevre düzeni plânı, bayındırlık ve
iskân, toprağın korunması, erozyonun önlenmesi, sosyal hizmet ve yardımlar,
yoksullara mikro kredi verilmesi, çocuk yuvaları ve yetiştirme yurtları; ilk
ve orta öğretim kurumlarının arsa temini, binalarının yapım, bakım ve
onarımı ile diğer ihtiyaçlarının karşılanmasına ilişkin hizmetleri il
sınırları içinde, yapmakla görevli ve yetkilidir, der.
Bu durumda muhtaç durumdaki bir
vatandaşımızın müracaat edebileceği yüzlerce farklı kamu veya özel kuruluş
bulunuyor. Bu kurum ve kuruluşlar arasında sağlıklı bir koordinasyon
sağlamak mümkün olmuyor. Dolayısıyla muhtaç insanımız için bütçeden ayrılan
kaynaklar bu kadar farklı kanallara dağıtıldığı için çoğu zaman yerine
sağlıklı ulaşamıyor.
Ülkemizde birbirinden bağımsız bu kadar
farklı kurum ve kuruluşun sosyal yardım yapması istismarları da beraberinde
getiriyor. Türkiye’de her 2 kişi den birisi sosyal yardım aldığı halde
toplumda istenen değişim ve dönüşüm, istihdam
sağlanamıyor,sağlanamaz.Vatandaşımıza sürekli balık vermek yerine,balık
tutmayı öğretme yollarını geliştirmeliyiz.
Benim bu konuda ki önerim: Sağlık ve Milli
Eğitim Bakanlığı gibi icracı bakanlık olarak “Sosyal Hizmetler Bakanlığı”nın
kurularak tüm sosyal hizmet götüren unsurlarının tek bir çatı altında
toplanmasıdır. Yukarıda 6 madde de saydığımız imkan ve kadroları kullanarak
merkezden ün ücraya kadar örgütlenecek ve bu günde kullandığımız “Alo
183 “
ücretsiz hatta ulaşan her ihbarı, her sosyal yardım çağrısını bir Alo 110,
112, 154, 155, 156 kadar hızlı etkin karşılayabilecek bir yapılanmaya
ihtiyacımız var.
Bu icracı bakanlık bir taraftan “Tedavi ve
Rehabilite Edici Hizmetleri” yürütürken bana göre çok daha önemli olan
“İyileştirici-geliştirici ve Koruyucu -Önleyici Sosyal Hizmetlere”
ağırlık verecektir. Çünkü sosyal devletin en önemli özelliği vatandaşının
yere düşmesini önlemek , onu yere düşürebilecek engelleri ortadan kaldırmak
olmalıdır. Bu da ancak etkin ve yaygın Koruyucu Önleyici Sosyal Hizmetlerle
olur.
Bu gün ülkemizde Sosyal Hizmet sunumunda
karşılaşılan en ciddi problemlerden birisi eğitimli eleman azlığıdır. 70
milyon nüfusu olan ülkemizde 5 bin civarında sosyal çalışmacı varken, 7
milyon nüfusu olan İsrail’de 13 500 Sosyal Çalışmacı bulunmaktadır. En kısa
sürede Sosyal Hizmetler Fakültelerinin sayısı çoğaltılmalı, ara
eleman yetiştirilmesi için Sosyal Hizmetler Yüksek Okulları ve
Sosyal Hizmetler Meslek Liseleri açılmalıdır.
Biz Shçek olarak şu anda AB üyesi olan
Hollanda’da sosyal hizmet uygulamaları yapan “Spirit” isimli bir 500
yıllık mazisi olan bir STK ile ortak “Aileye Aile içinde Yardım “
ismini verdiğimiz bir proje yürütüyoruz.
Spirit isimli STK yı incelediğimizde şunu
görüyoruz. Avrupa ülkeleri Sosyal Hizmet sunumunun büyük bir kısmını köklü,
bu konularda tecrübeli STK larla yürütüyor.Biz de gerek STK ların ,gerekse
Yerel Yönetimlerin Sosyal Hizmet sunumunda yeterli bilgi,beceri ve tecrübeye
sahip olmaması belirli bir süre Kamu-STK-Yerle Yönetimler birlikteliği ile
bu hizmetlerin sunumunu zorunlu kılıyor.
Sağlık Bakanlığı çalışanlarında Göz, KBB,
Gastro, Göğüs, Nöroloji v.b. uzmanlık alanları var.Sosyal Hizmet sunumunda
da Aile, bebek, çocuk, yaşlı, kadın, özürlü v.b alanlarda uzmanlaşmış
personele ihtiyaç var.
Bu gün Shçek’e gelen müracaatlar çok
çeşitlilik gösteriyor. Müracaatı alan Sosyal Çalışmacı personelimiz 1.
kademe sosyal hizmet sunumunu yapmalı .(pratisyen hekim gibi) Eğer onu aşan
bir durum söz konusu ise o dalda uzman personele sevk edebilmeli. (uzman
doktor) O dalda uzmanlaşmış Sosyal Hizmet Uzmanını da aşan bir vaka ise
Sosyal Hizmet Fakültelerine yönlendirme yolu açılmalı(Tıp Fakülteleri
gibi).Fakülte de bu farklı vakalar üzerine çalışmalar yapan
akademisyenlerimiz bu çalışmaları tez ve kitaplar haline getirerek sahada
çalışan personelimizin elinde sıklıkla başvurabileceği bir literatür haline
getirmeli.
Ayrıca kurulacak farklı bir birimde yardım
için müracaat eden vatandaşımıza salt yardımdan ziyade onu istihdama yönelik
çalışmalar yapmalıdır. Bu birime sevk edilecek şartları uyan müracaatçıya
“balık vermek “ değil “balık tutmak” öğretilmeli ve insanımız sürekli
yardımla yaşamayı temel alan alışkanlıklardan kurtarılmalıdır.
AB yolunda hızla ilerleyen ülkemizin
Avrupa’daki uygulamaları da kendi yapısına uyarlayarak belli bir süreç
içerisinde kamunun bu gün sahip olduğu tecrübeyi STK ve Yerel Yönetimlere
aktararak ve belli bir süre beraber hareket ettikten sonra Sosyal Hizmet
sunumunu tamamen STK ve Yerel Yönetimlere bırakarak kendisi sadece denetleme
konumuna çekilmelidir.
AB deki uygumlalar da incelenir , Sosyal
Hizmetler Bakanlığı kurulur ,eğitim alanında uzmanlaşmanın önü
açılır,kademeli sosyal hizmet sunumuna geçilir ve yukarıda saydığım tüm
hizmet kanalları bu bakanlığa bağlanırsa yani “tek çatı” altında
toplanırsa inanıyorum ki şimdiki sunduğumuz hizmetin en az yüz katı daha
hızlı daha etkin ve daha adil bir hizmet sunabiliriz. Ülkemiz
tamamen taranıp veri tabanı oluşturulduktan sonra 5 yıl içerisinde devlet
STK ve Yerel Yönetimlerimizin haberdar olmadığı elini uzatmadığı mağdur,
muhtaç bir vatandaşımızın kalmayacağına yürekten inanıyorum.
SOSYAL HİZMETLER BAKANLIĞI |
BAKAN |
MÜSTEŞAR |
Müsteşar Yardımcısı |
Müsteşar Yardımcısı |
Müsteşar Yardımcısı |
Sosyal Hizmetler Genel
Müdürlüğü |
Ailenin Bütünlüğünü
Koruma Genel Müdürlüğü |
Sosyal Yardımlar Genel
Müdürlüğü |
Çocuk,Yaşlı,Özürlü Bakım
Genel Müdürlüğü |
Kadının Statüsünü Koruma
Genel Müdürlüğü |
İş ve istihdam Genel
Müdürlüğü |
Sosyal Araştırmalar
Genel Müdürlüğü |
Özürlüler İdaresi
Başkanlığı |
Vakıf ve Dernekler Genel
Müdürlüğü |
Eğitim İşleri Genel
Müdürlüğü |
AB ve Projeler Genel
Müdürlüğü |
İnsan Kaynakları Genel
Müdürlüğü |
|