Makaleyi Yazan Kişi:
Prof. Dr.Ali SEYYAR
STK: Alternatif
Yaşam Derneği; Adapazarı
Projenin Adı:
STK ve Özel Şirketler
İşbirliği Çerçevesinde Özürlü İstihdamına Yönelik
Korumalı İşyeri Projesi
Projenin İçeriği (Özet):
2005
tarih ve 5378 sayılı Özürlüler Kanunun 14.maddesine
istinaden hazırlanmış olan 30.05.2006 tarih ve (RG)
26183 sayılı Korumalı İşyerleri Hakkında Yönetmeliğe
göre
gerçek ve tüzel kişiler,
normal işgücü piyasasına kazandırılmaları güç olan
özürlüler için meslekî rehabilitasyon ve istihdam
oluşturmak amacıyla korumalı işyeri açabilirler.
Çalışan sayısının büyükşehir belediye sınırları içinde
en az 30, büyükşehir belediye sınırları dışında en az 15
olduğu ve çalışanlarının yüzde 75’ini özürlülerin
oluşturduğu korumalı işyeri, İŞKUR il müdürlüğünün onayı
ile açılabilmektedir.
STK’ların (vakıf senedi veya dernek tüzüğünde) amaçları
arasında eğitim ve üretim faaliyetlerinin yer alması
durumunda, STK’ların inisiyatifi ile bu gibi korumalı
işyerlerinin açılması ve işletilmesi söz konusudur.
Özellikle emek piyasasında iş bulamayan ve-fakat
çalışmak isteyen özürlü işgücünün istihdamı, onların
sosyal hayata katılımı açısından son derece önemlidir.
Korumalı işyerinde, gerek burada istihdam edilecek
işyeri yöneticisi, eğitici personel, özürlü ve diğer
personelin SSK primlerinin hazine tarafından ödenmesi
gibi devletçe tasarlanan malî desteğinin yanında gerekli
teknik desteklerin de sağlandığını düşünecek olursak,
sosyal proje üretmek isteyen STK’lar için özellikle
personel ve işletme maliyetleri açısından bir avantajdır.
STK öncülüğünde oluşturulan bir korumalı işyeri, tercih
edeceği üretim biçimine göre (montaj işçiliği) çoğu
zaman özel sektörde faaliyet gösteren işletmelerle bir
sosyal partner (paydaş) olarak işbirliği yapmak
durumundadır.
STK’nın himayesinde ve organizasyonu altında açılan bir
korumalı işyeri, aynı zamanda özel işletmelerin de
sosyal sorumluluk üstlenmelerine vesile olmaktadır.
Haddizatında özürlülerin istihdamı için korumalı
işyerlerinin oluşturulması sosyal sorumluluk açısından
STK’lardan çok şirketleri yakından ilgilendirmelidir.
Ancak bu sosyal sorumluluk bilincinin özel sektörde de
geliştirilmesi, dolaylı olarak STK’ların girişimciliği
ile de sağlanabilir.
Ortak
(STK ve İşletme) kurumsal sosyal sorumluluk kapsamında
değerlendirilmesi gereken projemiz, özürlü işgücüne
uygun bir biçimde özel olarak düzenlenmiş olan korumalı
işyerinin fizikî, sosyal ve meslekî özelliklerin (değerlendirme
bölümü, üretim bölümü, sosyal servis) yanında projenin
sürdürülebilirliği açısından işletmelerle (şirketlerle)
yapılan protokoller çerçevesinde üretim, istihdam,
yatırım, stok, dağıtım ve pazarlama (üretilen malları
satın alınması) gibi işletmecilik faaliyetlerini de
tanıtmaktadır.
Projenin Adı:
STK
ve Özel Şirketler İşbirliği Çerçevesinde
Özürlü İstihdamına Yönelik Korumalı İşyeri Projesi
Konu:
2005
tarih ve 5378 sayılı
Özürlüler ve Bazı Kanun ve kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un
14. maddesi hükümlerine dayanılarak hazırlanan “Korumalı
İşyerleri Hakkında Yönetmelik”;
30 Mayıs 2006 tarih ve 26183 sayılı Resmi Gazete'de
yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu Yönetmeliğe göre,
gerçek ve tüzel kişiler, normal işgücü piyasasına
kazandırılmaları güç olan özürlü işgücü için meslekî
rehabilitasyon ve istihdam oluşturmak amacıyla
korumalı işyeri
açabilirler.
Korumalı İşyeri Nedir?
-
Özürlülerin ve özellikle
normal emek piyasasında iş bulmakta güçlük çeken veya
birden fazla özürlülüğü dolayısıyla iş bulmaları veya
normal şartlarda çalışmaları hemen hemen mümkün olmayan
ağır derecede özürlülerin hem meslekî eğitimini, hem de
emek piyasası dışında istihdamını sağlayan çalışma
atölyesidir.
-
Korumalı işyeri, sadece
üretimi ve kâr etmeyi hedefleyen işyerleri olmayıp, aynı
zamanda psiko-sosyal ve meslekî rehabilitasyonu da
hedeflemektedir.
-
Bazı ülkelerde “sosyal işyeri”
gibi kavramlarla da anılmaktadır.
-
Almanya'da 646 Korumalı
İşyerinde yaklaşık olarak 185 bin özürlü çalışmaktadır (Yıl:
1999). Çalışan özürlülerin içinde en büyük özürlü grubu,
% 80 ile zihinsel özürlüler teşkil etmektedir.
Türkiye’de Korumalı İşyeri Nasıl Tanımlanmaktadır?
“Normal işgücü piyasasına kazandırılmaları güç olan
özürlüler için meslekî rehabilitasyon ve istihdam
oluşturmak maksadıyla Devlet tarafından teknik ve malî
yönden desteklendiği ve çalışma ortamının özel olarak
düzenlendiği bir işyeridir” (2005
tarihli Özürlüler Kanunu, m. 3-f).
“Normal işgücü piyasasına kazandırılmaları güç olan
özürlüler için meslekî rehabilitasyon ve istihdam
oluşturmak amacıyla, devlet tarafından ilgili mevzuatta
teknik donanımın sağlandığı ve malî yönden desteklendiği,
çalışma ortamının özel olarak düzenlendiği işyeri”dir. (2006
tarihli “Korumalı İşyerleri Hakkında Yönetmelik”)
Türkiye’de Korumalı İşyeri Nasıl Açılır?
-
Çalışan sayısının Büyükşehir
belediye sınırları içinde en az 30, Büyükşehir belediye
sınırları dışında en az 15 olduğu ve
çalışanlarının yüzde 75’ini özürlülerin
oluşturduğu korumalı işyeri, İŞKUR il müdürlüğünün onayı
ile açılabilmektedir (m. 4)
-
Bu kapsamda
çalıştırılacak işçi sayısının tespitinde belirsiz süreli
iş sözleşmesine ve belirli süreli iş sözleşmesine göre
çalıştırılan işçiler esas alınır. Kısmi süreli iş
sözleşmesine göre çalışanlar, çalışma süreleri dikkate
alınarak tam süreli çalışmaya dönüştürülür (m. 4).
-
Korumalı işyeri
statüsüne hak kazanmak isteyen gerçek veya tüzel kişiler,
işyerinin üretim faaliyetini veya faaliyetlerini,
işyerinde çalışan veya çalışacak toplam işçi sayısını,
çalışan veya çalışacak olan özürlülerin sayısını, özür
grubunu veya gruplarını, özür oranlarını ve işyerinde
yaptığı veya yapacağı işler ile işyerinin adresini
belirten dilekçe ile İl Müdürlüğüne başvururlar.
(m. 5):
-
Korumalı işyeri statüsü
talepleri en geç otuz gün içerisinde işyerinde gerekli
tespit ve inceleme yapmak suretiyle illerde Valilik
bünyesinde oluşturulan Komisyonca değerlendirilecek.
Komisyonca yapılacak değerlendirme sonucunda uygun
görülen işyerlerine Valilikçe, Korumalı İşyeri Statüsü
Belgesi düzenlenecek.
-
İşyerinin korumalı
işyeri statüsü almasından sonra gerekli teknik
destekler, Valiliklerde oluşturulan Komisyon tarafından
değerlendirilerek, uygun görülmesi durumunda, belli
periyotlarda görevlendirilecek personel tarafından
yerine getirilir (m. 9).
-
Korumalı işyerinde
üretim bölümünün yanı sıra, özürlünün; ilgi, yetenek ve
becerileri ile işin gereklerinin karşılaştırılarak uygun
üretim alanına yönlendirildiği değerlendirme bölümü ve
çalışan özürlülerin evde, işyerinde ve sosyal
çevrelerinde yaşadıkları sorunların çözümünde yardımcı
olunarak, işe ve işyerine uyumlarının sağlandığı sosyal
servis bölümü de bulunacak.
-
Korumalı işyerlerinde
düzenlenmesi zorunlu olan bölümlerin donanımı için
istenecek araç ve gereçler, Yönetmeliğin yürürlüğe
girmesini izleyen altı ay içinde Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı ve Özürlüler İdaresi Başkanlığı
tarafından çıkarılacak tebliğ ile belirlenecek.
Başvuru İçin İşverenden İstenecek Belgeler
Korumalı işyeri statüsünü kazanmak isteyen gerçek veya
tüzel kişilerin temsilcilerinden;
a)
Nüfus cüzdanı örneği,
b)
Adli sicil kaydı,
c)
İkametgâh ilmühaberi,
ç)
Tüzel kişilerin göstereceği temsilcinin yetki belgesi,
d)
Dernek ve vakıflar için, vakıf senedi veya dernek
tüzüğünde amaçlar arasında eğitim ve üretim
faaliyetlerinin yer aldığını gösteren belge,
e)
Yıllık gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı
bulunulan vergi dairesinden alınacak, gelir vergisi,
kurumlar vergisi, gelir stopaj vergisi ve katma değer
vergisi borcu ile sosyal güvenlik kurumlarından alınacak
prim borcu olmadığına dair belge,
f)
İşyeri ruhsatı istenir. (m. 6):
Korumalı İşyerinde Çalıştırılacak Personelin Nitelikleri
ÖZÜRLÜLER
Korumalı işyerinde istihdam edilebilmek için; (m. 17-1):
a) En
az %40 oranında zihinsel, ruhsal-duyusal ve davranışsal
özürlü olmak veya diğer özür gruplarından ise %60 ve
üzeri özürlü olmak,
b)
Türkiye İş Kurumu'na kayıtlı olmak
c) 15
yaşını bitirmiş olmak gerekir.
ANCAK: Çalışanların yüzde 75’i özürlülerden oluşması
şarttır (m 4).
İŞYERİ
YÖNETİCİSİ
-
İşyeri yöneticisi, işyerinin
amacına uygun olarak idarî, teknik, malî ve diğer
işlerinin yürütülmesinden ve bunların düzenli bir
biçimde işleyişinden sorumludur.
-
Sosyal çalışmacı,
fizyoterapist, psikolog, rehber öğretmen veya psikolojik
danışman, özel eğitimci, doktor, sosyolog ve çalışma
ekonomisti olanlar ile bu alanlarda yüksek lisans
yapanlar işyeri yöneticisi olabilir.
-
Bu özellikleri taşıyan
işverenler, aynı zamanda işyeri yöneticisi olabilir. Bir
kişi birden fazla korumalı işyerinin yöneticisi olamaz
ve çalışma saatleri içinde başka bir görevde çalışamaz.
-
Korumalı işyerinde yönetici
olarak çalışacak kişiden;
a)
Nüfus cüzdanı örneği,
b)
İkametgâh belgesi,
c)
Adlî sicil kaydı,
ç)
Bulaşıcı bir hastalığı olmadığına dair sağlık raporu,
d)
Eğitim durumunu gösterir belge istenir. (m. 7):
EĞİTİCİ
PERSONEL
-
Meslekî ve teknik
eğitim alanında yüksek öğrenim görmüş veya usta
öğreticilik yeterliliğini kazanmış olmalıdır.
DİĞER
PERSONEL
-
Ayrıca işyeri kapasitesine göre teknik, idarî ve
yardımcı personel ile ihtiyaç duyulabilecek
diğer meslek elemanları çalıştırılabilir (m. 10).
Korumalı İşyeri Açma Projesinin Güçlü ve Zayıf Tarafları
Güçlü Tarafı
-
İşgücü niteliği taşıyan bütün
özürlüler topluma faydalı birer fert olmaları, tüketici
konumdan üretici konuma geçmeleri sağlanacak ve bu
vesile ile özürlü işgücü, devletçe ödenen özürlülük
maaşına ihtiyaç duymayacaklardır (2022 sayılı kanun).
-
Söz konusu Yönetmelik,
işyerlerinin korumalı işyeri statüsü kazanması, işleyişi
ve denetlenmesine ilişkin usul ve esasları
düzenlemektedir.
-
Yönetmelik, özürlüler için
meslekî rehabilitasyon ve istihdam oluşturmak maksadıyla
gerçek ve tüzel kişilerce açılan ve açılacak olan
işyerlerini kapsamaktadır.
-
Bu işyerleri için gerekli
teknik donanım devletçe sağlanacak ve malî yönden
desteklenecektir.
Zayıf Tarafı
-
Yönetmelikte teknik yardımın
ve malî desteğin kimlere, nasıl yapılacağı gibi
konularda herhangi bir açıklık bulunmamaktadır.
-
Özürlülerin istihdamı için
korumalı işyerleri oluşturulması doğru bir yaklaşım
olmakla birlikte Yönetmelik, büyük yatırımlar gerektiren
bu tür işyerlerinin kurulmasını teşvik için herhangi bir
hüküm içermiyor.
Korumalı İşyeri Açma Projesini Avantajlı Hâle Getiren
Yeni Gelişmeler
-
25.09.2007 tarihinde 22.
Özürlüler Yüksek Kurulunda Korumalı İşyerlerinin
kurulmasını teşvik eden kanun tasarısı taslakları
üzerinde bir çalışma yapılmıştır. Tasarıda yer alan
öneriler şunlardır:
1.)
22.05.2005
tarih ve 4857 sayılı İş Kanununa aşağıdaki ek madde
eklenmiştir:
“Korumalı
işyerlerinde çalışan özürlülere ödenecek ücretlerin net
asgari ücretin % 20’sinden az ve % 60îndan fazla olmamak
üzere belli bir kısmı Hazine tarafından karşılanır. Bu
oran, bireyin özür durumu ve derecesine göre farklı
uygulanır”. (Yönetmelik çıkarılacak)
Açıklama:
Korumalı işyerlerinin ayakta kalabilmeleri için,
ücretler devlet ile işveren arasında paylaşılmaktadır.
İşgücü maliyetleri bu şekilde ortalamanın altında
kılmaktadır.
2.)
17.07.1964
tarih ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 73.
maddesinde ve 31.05.2006 tarih ve 5510 sayılı Sosyal
Sigortalar ve Genel sağlık Sigortası Kanunu’nun 81.
maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir:
“Korumalı
işyerlerinde işverenlerin ödemesi gereken işveren
sigorta prim hisselerinin tamamı Hazine tarafından
ödenir”
Açıklama:
Üretim maliyetleri arasında önemli bir yeri olan işveren
sigorta prim hisselerinin Hazinece karşılanarak,
korumalı işyeri işverenlerine malî destekte bulunulması
hedeflenmektedir.
3.)
13.06.2006
tarih ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5.
maddesinin (ı) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki (i)
bendi eklenmiştir.
Madde
5: Aşağıdaki belirtilen kazançlar, Kurumlar vergisinden
müstesnadır:
(i) “Tüzel
kişilerce açılmış olan korumalı işyerlerinin, ilgili
Bakanlığın (Çalışma ve Sosyal Güvenlik) görüşü alınmak
suretiyle Maliye Bakanlığının belirleyeceği usûller
çerçevesinde beş hesap dönemi itibariyle elde edilen
kazançları (İstisna belirtilen korumalı işyerlerinin
faaliyete geçtiği hesap döneminden itibaren başlar)”.
Açıklama: (i)
bendinde yer alan istisna ile işverenin korumalı
işyerleri kurması teşvik edilmektedir. İstisna, korumalı
işyerlerinde elde edilen kazançlara uygulanacaktır.
Yemek hizmetinin korumalı işyeri bünyesinde verildiği
durumlarda da istisna geçerli sayılacaktır.
4.)
26.05.1981
tarih ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun
mükerrer 44. maddesine
“korumalı
işyeri”
ibaresi eklenmiştir.
Açıklama:
Korumalı işyerlerinin çevre temizlik vergisinden muaf
tutulması hedeflenmektedir.
5.)
01.07.2005
tarih ve 5378 sayılı Özürlüler Kanunu’nun 14. maddesinin
3. fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra
eklenmiştir:
“Korumalı
işyerlerine; Hazineye, katma bütçeli kuruluşlara,
belediyelere veya il özel idarelerine ait arazi veya
arsaların mülkiyeti bedelsiz olarak devredilebilir.
Taşınmazların devredilmesinin usûl ve esasları Bakanlar
Kurulu tarafından çıkartılacak yönetmelikle belirlenir”.
Açıklama:
Korumalı işyeri statüsü alacak işyerlerinin
maliyetlerinin azaltılarak, sürdürülebilirliliklerinin
sağlanması açısından bedelsiz yatırım yeri tahsisi
hedeflenmektedir.
6.)
Taslakta
Geçen Diğer Teşvikler:
a)
Rekabet
şansını artırmak adına korumalı işyerlerinde üretilen
ürünlere pazarlama desteği için devletin alımlarında bu
işyerlerinin, Kamu İhale Kanunundan istisna tutulması.
b)
Özürlü
kotasını doldurmadığı için, işverenlerden kesilen para
cezalarının toplandığı fondan korumalı işyerlerinin
yararlandırılması.
Sosyal Sorumluluk Açısından STK’lara Düşen Görev
-
STK’ların (vakıf senedi veya
dernek tüzüğünde) amaçları arasında eğitim ve üretim
faaliyetlerinin yer alması durumunda, STK’ların
inisiyatifi ile bu gibi korumalı işyerlerinin açılması
ve işletilmesi mümkündür.
-
Korumalı işyerinde, gerek
burada istihdam edilecek işyeri yöneticisi, eğitici
personel, özürlü ve diğer personelin SSK primlerinin
hazine tarafından ödenmesi gibi devletçe tasarlanan malî
desteğinin yanında bedelsiz arazi tahsisi gibi
desteklerin de sağlandığını düşünecek olursak, sosyal
proje üretmek isteyen STK’lar için özellikle personel ve
işletme maliyetleri açısından bir avantajdır.
-
STK öncülüğünde oluşturulan
bir korumalı işyerinin, tercih edeceği üretim biçimine
göre (montaj işçiliği) çoğu zaman özel sektörde faaliyet
gösteren işletmelerle bir sosyal partner (paydaş) olarak
işbirliği yapması faydalı olacaktır.
-
STK’nın himayesinde ve
organizasyonu altında açılan bir korumalı işyeri, aynı
zamanda özel işletmelerin de sosyal sorumluluk
üstlenmelerine yardımcı olacaktır.
-
Ağır derecede özürlülerin
istihdamı için, korumalı işyerlerinin oluşturulması
sosyal sorumluluk açısından STK’lardan çok şirketleri
yakından ilgilendirmelidir. Sosyal sorumluluk bilincinin
özel sektörde de geliştirilmesi, dolaylı olarak
STK’ların girişimciliği ve öncülüğü ile de sağlanabilir.