Kitaplar

 

YILDIZLAR ENGEL TANIMAZ:
        Bedensel Özürlü Sahabîlerin Hayatı (2.Baskı)

 

Kitabın Önsözünden Bir Alıntı:

…..Sahâbe-i kirâmın, İslâm ümmeti için her dönemde rehber olması, onlar hakkındaki araştırmaları teşvik eden en önemli unsurdur. İslâm âlimlerinin, ilk hicrî yüzyıllardan itibaren sahâbîlerin sözlerini toplayıp yazmaları, onların hayatları ile ilgili bilgileri derlemeleri, hatıralarını koruyup emanetlerini muhafaza etmeleri; sıradan bir geçmiş özlemi ve tarihî bilgileri derleme isteği değil, din ve imanda rehberimiz olan İslâm ümmetinin ilk muallimleri hakkındaki bilgileri muhafaza etme ve onları gelecek nesillere de tanıtma arzusudur. İşte bu istek ve arzu, âlimleri sahâbî biyografilerini derlemeye sevk etmiş; hatta ilk biyografi eserleri, öncelikle sahâbîlerin hayatlarını yazma isteği ile ortaya çıkmıştır.

Sahâbîlerin yalnızca biyografileri yazılmamış, onları çeşitli yönleriyle anlatan eserler de kaleme alınmıştır. Her dönemde öne çıkan hususlar ve ihtiyaçlar çerçevesinde sahâbîler, farklı yönleriyle incelenmiştir. Günümüzde toplumsal yapıları inceleyen sosyal içerikli çalışmaların ortaya çıkması ile birlikte “şair sahâbîler”, “kadın sahâbîler”, “çocuk sahâbîler”, “zengin-fakir sahâbîler” gibi sosyal grup ve tabakalar dikkate alınarak, sahâbîleri inceleyen eserlerin kaleme alındığı dikkatlerimizi çekmektedir.

Sosyal politika ekseninde toplumsal olayları ve grupları ciddî bir şekilde ele alan çalışmalarıyla tanıdığımız Prof. Dr. Ali Seyyar, psikolojik ve sosyal hayatımızın ayrılmaz bir parçası olan dini; sosyal olayların açıklanmasında temel unsurlardan birisi olarak kabul eden değerli bir sosyal bilimcidir. “Yıldızlar Engel Tanımaz: Bedensel Özürlü Sahâbîlerin Hayatı: (Engelleri İman Gücüyle Aşan Peygamber Dostları)” isimli bu kıymetli eseri de, bu çerçevede yapmış olduğu ilk çalışmadır.

Özürlülerle ilgili çalışmalarının yalnızca kitaplarla, akademik faaliyetlerle sınırlı kalmadığına; fiilen işin içinde olduğuna, onların her ihtiyacına büyük bir şevkle koşturduğuna,, her alanda onlara yardımcı olmaya çalıştığına yakinen şahit olduğumuz Ali Seyyar’ın, bu eserini yalnızca akademik bir kaygıyla kaleme almadığı ortadadır. Özürlülerin moral desteğe ne kadar ihtiyaçları olduğunun bilinciyle, Müslümanların dünya ve âhiret efendileri olan sahâbe neslinden örnekler vererek, özürlülüğün; insanların değerini düşüren bir engel değil, tam aksine insanların ruh güçlerini, insanlıklarını parlatan bir husus olduğunu ortaya koymuştur.

Peygamber Efendimiz (sav), Cenab-ı Hakk’ın kutsî bir hadiste: “Kulumu, sevdiği iki gözünü alarak imtihan ettiğimde, kulum sabrederse; o iki sevdiğinin karşılığını ona cennette veririm.” buyurduğunu nakletmiştir. Hadis, bize açıkça, dünya hayatında bedensel özür ve engellere sabretmenin, kişiye cenneti kazandırabileceği müjdesini vermektedir.

Doç. Dr. Ayhan Tekineş
  Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
  Öğretim Üyesi

 

Kitabın Girişinden Bir Alıntı:

…. Elinizdeki bu kitap, biri kadın olmak üzere toplam yirmi sekiz bedensel özürlü sahâbînin hayatını bu çerçevede anlatmaktadır. Bunlardan on dördü ortopedik özürlü (sakat, bir uzvu olmayan, topal veya bedenen rahatsız olan), diğer on dördü de görme özürlüdür. Peygamberimiz’in (sav) döneminde ve O’nun vefatından sonraki dönemlerde, bu sayıdan daha fazla özürlü sahâbînin yaşamış olduğunu söyleyebiliriz. Veda Haccı’nda Efendimiz’in (sav) etrafında yüz bini aşkın insan bulunuyordu. Bugün bile toplumların % 10’u özürlülerden oluştuğuna göre, Peygamberimiz’in (sav) vefatına doğru, en az on bin özürlü sahâbînin yaşamış olduğunu tahmin edebiliriz. Bunların önemli bir kısmı, sadece isim olarak bilindiği için, biyografik olarak hayatlarının incelenmesi mümkün olmamıştır. Onun için, hayatlarında özürlülük ve hastalık bağlamında ibret ve örnek dolu sahneler bulunan sadece 28 mümtaz sahâbînin hayatını araştırabildik.

Netice itibariyle, bu kitap; hayatları baştan sona ibadet, fazilet, sadakat, fedakârlık, sabır, kısacası güzel ahlâk ve üstün insanlık örnekleriyle dolu olan özürlü sahâbîlerden birkaçını tanımanız, örnek almanız ve gönülden sevmeniz düşüncesiyle hazırlanmıştır. Unutmayalım; Rasûl-ü Ekrem (sav), özürlü olsun veya olmasın bütün sahâbîlerinden takdirle bahsederken, “Onları seven, bana olan sevgisinden dolayı sevmiş olur.” buyurmuşlardır.

Prof. Dr. Ali Seyyar
  Sakarya-Nisan 2007