İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KURULLARI
Arş.Gör. Cihan SELEK
Sakarya Üniversitesi
Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü
GİRİŞ
Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre
sağlık; “bir insanın yalnızca bedenen değil, ruhsal ve sosyal yönden de tam
bir iyilik halidir” şeklinde tanımlanmıştır. İş sağlığı ve güvenliği ise iş
kazaları ve meslek hastalıklarının tamamen önlendiği işyerlerinin yanı sıra,
çalışanların bedensel ve ruhsal olarak tam bir iyilik içinde, huzurlu ve
verimli bir çalışma ortamında bulunmalarını ifade etmektedir. İş sağlığı ve
güvenliğinin konusu; işyerlerinde işin yürütümü sırasında doğan olumsuz
koşullardan işçiyi korumak, üretimin devamını, işletmenin, üretimin güvenini
sağlamak ve verimliliği arttırmak için yapılan çalışmalardır .
İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili
olarak ülkemizde pek çok yasal düzenleme bulunmaktadır. Anayasamızın 50.
maddesi kimsenin yaşına, cinsiyetine ve gücüne uygun olmayan işlerde
çalıştırılamayacağını, 56. maddesi ise herkesin sağlıklı ve dengeli bir
çevrede yaşama hakkına sahip olduğunu öngörmektedir. 4857 sayılı İş
Kanunu’nun 77-89 maddeleri iş sağlığı ve güvenliği konusuna ayrılmıştır.
Borçlar Kanunu, Belediyeler Kanunu, Umumi Hıfzısıhha Kanunu ve Sosyal
Sigortalar Kanununda da iş sağlığı ve güvenliği hakkında çeşitli hükümler
yer almaktadır. Ayrıca; AB’ye uyum sürecinde, Ulusal Program doğrultusunda,
Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda “iş sağlığı ve güvenliği” konusunda
Avrupa Birliği Direktifleri uyumu için çalışmalar, Bakanlar Kurulunun,
Avrupa Birliği Müktesebatının Üstlenilmesine İlişkin Türkiye Ulusal
Programının Uygulanması, Koordinasyonu ve İzlenmesine Dair Kararında
belirtilen “Tüm kamu kurum ve kuruluşlarının, gerekli çalışmaları Ulusal
Programda yer alan hedefler doğrultusunda ve belirlenen zamanda
gerçekleştirmeleri esastır” hükmüne binaen yaklaşık iki yıldır devam
etmektedir. Bu bağlamda ilgili AB mevzuatına uyum çerçevesinde yayımlanmış
olan yönetmelikler aşağıda Resmi Gazete tarih ve sayıları ile birlikte
verilmiştir :
1. İş Sağlığı ve Güvenliği
Yönetmeliği (09.12.2003 / 25311).
2. Ekranlı Araçlarla Çalışmalarda
Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik (23.12.2003 / 25325).
3. Titreşim Yönetmeliği (23.12.2003 /
25325).
4. Gürültü Yönetmeliği (23.12.2003 /
25325).
5. Yapı İşlerinde Sağlık ve Güvenlik
Yönetmeliği (23.12.2003 / 25325).
6. Güvenlik ve Sağlık İşaretleri
Yönetmeliği (23.12.2003 / 25325).
7. Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve
Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik (26.12.2003 / 25328).
8. Kanserojen ve Mutajen Maddelerle
Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik (26.12.2003 /
25328).
9. Kimyasal Maddelerle Çalışmalarda
Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik (26.12.2003 / 25328).
10. Patlayıcı Ortamların
Tehlikelerinden Çalışanların Korunması Hakkında Yönetmelik (26.12.2003 /
25328).
11. Kişisel Koruyucu Donanım
Yönetmeliği (09.02.2004 / 25368).
12. İşyeri Bina ve Eklentilerinde
Alınacak Sağlık ve Güvenlik Önlemlerine İlişkin Yönetmelik (10.02.2004 /
25369).
13. Kişisel Koruyucu Donanımların
İşyerlerinde Kullanılması Hakkında Yönetmelik (11.02.2004 / 25370).
14. Elle Taşıma İşleri Yönetmeliği
(11.02.2004 / 25370).
15. İş Ekipmanlarının Kullanımında
Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği (11.02.2004 / 25370).
16. Yeraltı ve Yerüstü Maden
İşletmelerinde Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği (21.02.2004 / 25380).
17. Sondajla Maden Çıkarılan
İşletmelerde Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği (22.02.2004 / 25381).
Yasal koruma tedbirlerine rağmen iş
kazalarının fazlalığı, bu tedbirlerin gerektiği gibi uygulanmadığının bir
göstergesidir. Şöyle ki; “Türkiye iş kazaları konusunda Avrupa’da birinci,
Dünya’da ikinci sırada yer almaktadır ”. 2003 yılı verilerine göre;
ülkemizde 76.668 iş kazası meydana gelmiş, 440 kişi de meslek hastalığına
yakalanmıştır .
İşyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği
önlemlerinin alınması hayati bir önem arz etmektedir. Hizmet sözleşmesi
taraflara tanıdığı haklar yanında çeşitli borçları da beraberinde getiren
bir özel hukuk sözleşmesidir. Bu bağlamda işçi işverenin emir ve
talimatlarına uymak; buna karşın işveren de BK. 332 hükmü gereğince işçiyi
işyerinde uğrayabileceği kazalara ve karşılaşabileceği tehlikelere karşı
korumak için gerekli tedbirleri almak ve işçiye uygun ve sağlıklı bir
çalışma yeri sağlamak zorundadır .
İşveren dar ve teknik anlamda gözetme
borcu kapsamında kendi işçileri kadar, işyerindeki başka işverenlerin
işçilerine karşı da (İşK. 2/f.6’ya göre alt işveren ile birlikte işçilerine
karşı sorumlu olduğu gibi İşK. 7 hükümlerine göre geçici işçiye karşı da
kendisinde çalıştığı süreyle sınırlı olmak üzere gözetme borcundan işvereni
ile birlikte sorumlu olup sağlık ve güvenlik risklerine karşı eğitim
vermekle de yükümlüdür) hatta kanunda açıkça belirtildiği gibi işçi
olmayanlara, yani işyerindeki çırak ve stajyerlere karşı da sorumludur (İşK.
77/ son) .
Önemle belirtilsin ki; işverenin bu
sorumluluğu sadece işçinin fiilen çalıştığı yerde değil, çalışma nedeniyle
dolaştığı örneğin; işyerinin giriş kısımları, merdiven, acil çıkış yerleri,
asansör, dinlenme, duş ve yıkanma, elbise değiştirme bölümleri, tuvalet,
mutfak gibi bölümlerde de söz konusudur . Ayrıca eğer işçi ile işveren
birlikte oturuyorlarsa; işveren işçiye sağlıklı bir yatacak yer de sağlamak
durumundadır (BK. 332/I). Tüm bunların haricinde işverenin kanundan doğan
bir diğer önemli yükümlülüğü de (yasaca öngörülen koşulları taşıyorsa)
işyerinde bir İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulu (İSİG Kurulu) oluşturmaktır. Bu
kurulların oluşturulmasının altında yatan temel neden; iş sağlığı ve
güvenliğinin gerçek anlamda sadece devletin denetimi ve çabasıyla değil, her
bir somut işyerinde faaliyet gösteren işçi ve işverenlerin de katkısıyla
sağlanabileceği düşüncesidir ve dünyada ilk kez 1892’de İngiltere’de gönüllü
bir jüri olarak kurulduğu söylenir .
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KURULU
İş sağlığı ve güvenliği konusunda
işletme içi denetimle ilgili en önemli denetim organı İş Sağlığı ve
Güvenliği Kurulu (İSİG)’dur .
Bu kurul hakkındaki düzenleme 1475
sayılı İş Kanununun 76. maddesinde ve bu maddeye dayanılarak çıkarılan
19.02.1973 tarihli İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Kurulları Hakkında Tüzükte
yapılmıştı. Anılan kurulla ilgili yeni düzenleme ise 22.05.2003 tarihli ve
4857 sayılı yeni İş Kanunu’nun 80. maddesinde yapılmış olup; 07.04.2004
tarihinde ise İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulları Hakkında Yönetmelik 25426
sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
1. Kurulu
oluşturmakla yükümlü işyerleri
Sanayiden sayılan, devamlı olarak en
az elli işçi çalıştıran ve altı aydan fazla sürekli işlerin yapıldığı
işyerlerinde her işveren bir İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulu kurmakla
yükümlüdür (İşK. 80, İSİGKHT. 2, İSİGKHY. 4). Bu hükme göre; bir işyerinin
İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulu oluşturmakla yükümlü olması için üç koşulun
bir arada bulunması gerekmektedir:
1.1. İşyerinin sanayiden sayılan işlerin yapıldığı bir işyeri olması
Bir işyerinin İSİG Kurulu
oluşturmakla yükümlü olabilmesi için her şeyden önce bu işyerinin sanayiden
sayılan işlerin yapıldığı bir işyeri olması gerekmektedir. 28/2/2004 tarihli
ve 25387 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sanayi, Ticaret, Tarım ve Orman
İşlerinden Sayılan İşlere İlişkin Yönetmelik’te hangi işlerin sanayi işi
sayılacağı 100 başlık halinde sayılmıştır. Liste dışında kalan bir işin
sanayi, ticaret, tarım ve orman işlerinin hangisinden sayılacağı konusunda
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkili kılınmıştır (Sanayi, Ticaret,
Tarım ve Orman İşlerinden Sayılan İşlere İlişkin Yönetmelik m. 5) .
Ayrıca; işverene bağlı fabrika,
müessese, işletme veya işletmeler grubu gibi birden çok işyeri bulunduğu
hallerde de, bunların her birisinde ayrı birer İSİG Kurulu kurulması
gerektiği unutulmaması gereken bir husustur (İSİGKHT. 2, İSİGKHY. 4).
1.2. İşyerinde Devamlı Olarak En Az Elli İşçinin Çalışması
İSİG Kurulu’nu kurma yükümlülüğünün
doğması için gereken ikinci koşul; işyerinde devamlı olarak en az elli
işçinin çalışıyor olması gereğidir . Elli işçinin hesabına sadece işçi
statüsünde çalışanlar katılacaktır. Memur, sözleşmeli personel, stajyer,
çırak vb. statüde çalışanlar elli işçinin hesabında dikkate alınmayacaktır.
Fakat; her ne kadar en az elli işçi
ölçütünün hesabında dikkate alınmasalar da; iş kazaları ve meslek
hastalıkları risklerine işçiler yanında, işyerinde bulunan çıraklar ve
stajyerlerin de maruz kaldığı gerçeğinden hareketle, İşK. 77/son fıkra’da,
iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin mevzuat hükümlerinin işyerindeki çırak ve
stajyerlere de uygulanacağı hüküm altına alınmıştır .
Dikkati çeken bir diğer husus da;
hesaba katılacak işçilerin o işyerinin devamlı işçisi niteliği taşıması
gerektiğidir. Bu durum, bir işyerine ödünç olarak verilen işçilerin hesaba
katılmaması gerektiği sonucunu doğurmaktadır . İşçinin geçici sözleşmesinden
aksi anlaşılmıyorsa, işçinin diğer hak ve yükümlülüklerine ilişkin 4857
sayılı İş Kanunu’ndaki düzenlemeler geçici iş ilişkisi kurulan işverenle
olan ilişkisine de uygulanır (m.7/IV) ve risklere karşı gerekli önlemlerin
alındığı, sağlıklı bir ortamda çalışmak her işçinin hakkıdır. Fakat; ödünç
alınan işçi, ödünç alındığı süre içerisinde ödünç alındığı işyerinin fiziki
koşullarıyla karşı karşıya olduğundan; işyerinde iş sağlığı ve güvenliği
açısından işçinin sağlığını bozacak veya vücut bütünlüğünü tehlikeye
sokacak, yakın, acil ve hayati bir tehlikenin varlığında gerekli tedbirlerin
alınmasını kimden ve nereden talep edeceği hususu tartışmaya açık
gözükmektedir. Ayrıca; İş Kanunumuzun geçici iş ilişkisini düzenleyen ilgili
maddesinde sözü edilen “... geçici iş ilişkisi kurulan işveren ... işçiye
sağlık ve güvenlik risklerine karşı gerekli eğitimi vermekle yükümlüdür”
hükmünün, geçici iş ilişkisi kurulan işverenin sağlık ve güvenlik riskleri
bakımından işçiye karşı asıl sorumlu olduğu anlamını mı taşıdığı da
tartışmaya açık bir diğer husustur.
Kanun metninde geçen devamlı olarak
en az 50 işçi çalıştırma koşulunun, işyerinde hiçbir zaman 50’den az işçi
çalıştırılmaması anlamını taşıdığı maddenin gerekçesinde belirtilmiştir. Bu
gerekçe ilerde çok önemli ihtilaflara yol açacak ve istihdamı daraltacak bir
özellik arz etmektedir .
1.3. İşyerinde Altı Aydan Fazla Süren Sürekli Bir İşin Yapılması
Bir işyerinde İSİG Kurulu’nu kurma
yükümlülüğünün doğması için gereken son koşul; işyerinde yapılan sanayi
işinin sürekli bir iş olması ve bu sürekli işin de en az altı ay sürmesidir.
İş Kanunu’na göre “nitelikleri bakımından en çok otuz iş günü süren işlere
süreksiz iş, bundan fazla devam edenlere sürekli iş denir (İşK.10)”. Fakat;
burada işin sürekli bir iş olması tek başına yeterli değildir. Aynı zamanda
işin altı aydan uzun sürmesi gerekmektedir .
Sonuç olarak; bir işyerinin İSİG
Kurulu kurması için yukarıda sayılan koşulları taşıması gerekmektedir.
Fakat; bu koşulları taşımayan işyerlerinde de bir mecburiyet olmaksızın,
gönüllülük esasına bağlı olarak İSİG Kurullarının kurulması her zaman
mümkündür . Ayrıca TİS ile de aynı adla veya farklı isimlerle aynı işlevi
gören kurulların oluşturulması mümkündür .
2. İSİG Kurulunun oluşması
İSİG Kurulu aşağıda belirtilen
kişilerden oluşmaktadır (İSİGKHY. 5) :
a) İşveren veya işveren vekili,
b) İş Kanununun 82. maddesi uyarınca
iş güvenliği ile görevli mühendis veya teknik eleman ,
c) İş Kanununun 81. maddesi uyarınca
görevlendirilen işyeri hekimi ,
d) İnsan kaynakları, personel, sosyal
işler veya idari ve mali işleri yürütmekle görevli bir kişi ,
e) Varsa sivil savunma uzmanı,
f) İşyerinde görevli formen, ustabaşı
veya usta,
g) 2821 sayılı Sendikalar Kanununun
değişik 34 üncü maddesi hükmü uyarınca işyerinde bulunan sendika
temsilcilerinin kendi aralarında seçecekleri kişi, işyerinde sendika
temsilcisi yoksa o işyerindeki işçilerin yarıdan fazlasının katılacağı
toplantıda açık oyla seçilecek işçi,
h) Sağlık ve güvenlik işçi temsilcisi
.
Kurulun başkanı işveren veya işveren
vekili, kurulun sekreteri ise İş Kanununun 82. maddesi uyarınca iş güvenliği
ile görevli mühendis veya teknik elemandır.
İş güvenliği ile görevli mühendis
veya teknik eleman, işyeri hekimi, insan kaynakları, personel, sosyal işler
veya idari ve mali işleri yürütmekle görevli kişi ve sivil savunma uzmanı,
işveren veya işveren vekili tarafından atanırlar (İSİGKHY. 5).
Bu maddenin (f) bendinde belirtilen
üye o işyerindeki formen, ustabaşı veya ustaların yarıdan fazlasının
katılacağı toplantıda açık oyla seçilen kişidir.
Bu maddenin (f) ve (g) bentlerinde
sözü geçen kurul üyelerinin aynı usullerle yedekleri seçilir (İSİGKHY. 5).
3. İSİG Kurulu’nun Görev ve Yetkileri
İş Sağlığı ve Güvenliği Kurullarının
ödev ve yetkileri aşağıda belirtilmiştir:
a) İşyerinin niteliğine uygun bir iş
sağlığı ve güvenliği iç yönetmelik taslağı hazırlamak, işverenin veya
işveren vekilinin onayına sunmak ve iç yönetmeliğin uygulanmasını izlemek,
izleme sonuçlarını rapor haline getirip alınması gereken tedbirleri
belirlemek ve kurul gündemine almak,
b) İş sağlığı ve güvenliği
konularında o işyerinde çalışanlara yol göstermek,
c) İşyerinde iş sağlığı ve
güvenliğine ilişkin tehlikeleri ve önlemleri değerlendirmek, tedbirleri
belirlemek, işveren veya işveren vekiline bildirimde bulunmak,
d) İşyerinde meydana gelen her iş
kazası ve tehlikeli vaka veya meslek hastalığında yahut iş sağlığı ve
güvenliği ile ilgili bir tehlike halinde gerekli araştırma ve incelemeyi
yapmak, alınması gereken tedbirleri bir raporla tespit ederek işveren veya
işveren vekiline vermek,
e) İşyerinde iş sağlığı ve güvenliği
eğitim ve öğretimini planlamak, bu konu ve kurallarla ilgili programları
hazırlamak, işveren veya işveren vekilinin onayına sunmak ve bu programların
uygulanmasını izlemek,
f) Tesislerde yapılacak bakım ve
onarım çalışmalarında gerekli güvenlik tedbirlerini planlamak ve bu
tedbirlerin uygulamalarını kontrol etmek,
g) İşyerinde yangınla, doğal
afetlerle, sabotaj ve benzeri ile ilgili tedbirlerin yeterliliğini ve
ekiplerin çalışmalarını izlemek,
h) İşyerinin sağlık ve güvenlik
durumuyla ilgili yıllık bir rapor hazırlamak, o yılki çalışmaları
değerlendirmek, elde edilen tecrübeye göre ertesi yılın çalışma programında
yer alacak hususları ve gündemi tespit etmek, işverene teklifte bulunmak,
planlanan gündemin yürütülmesini sağlamak ve uygulanmasını değerlendirmek,
i) 4857 sayılı İş Kanununun 83.
maddesinde belirtilen taleplerin vukuunda acilen toplanmak ve karar vermek (İSİGKHY.
7).
Burada en dikkat çekici husus, son
fıkrada yer almaktadır. 1475 sayılı İş Kanunu döneminde İSİG Kurulları bir
danışma organı niteliği taşımakta olup; kararları herhangi bir bağlayıcılık
içermemekteydi. Fakat 4857 sayılı yeni İş Kanunu 83. maddesinde İSİG
Kurullarına aktif olarak bir otorite sağlamaktadır. Şöyle ki; “işyerinde iş
sağlığı ve güvenliği açısından işçinin sağlığını bozacak veya vücut
bütünlüğünü tehlikeye sokacak yakın, acil ve hayati bir tehlike ile karşı
karşıya kalan işçi, İSİG Kurulu’na başvurarak, durumun tespit edilmesini ve
gerekli tedbirlerin alınmasına karar verilmesini talep edebilir. Kurul aynı
gün acilen toplanarak kararını verir ve durumu tutanakla tespit eder. Karar
işçiye yazılı olarak bildirilir… Kurulun işçinin talebi yönünde karar
vermesi halinde işçi, gerekli iş sağlığı ve güvenliği tedbiri alınıncaya
kadar çalışmaktan kaçınabilir. İşçinin çalışmaktan kaçındığı dönem içinde
ücreti ve diğer hakları saklıdır. İSİG Kurulu’nun kararına ve işçinin
talebine rağmen, gerekli tedbirin alınmadığı işyerlerinde işçiler altı iş
günü içinde, bu kanunun 24. maddesinin (I) numaralı bendine uygun olarak
(işçinin sağlık sebeplerine dayanarak iş sözleşmesini haklı nedenle derhal
fesih hakkı) belirli veya belirsiz süreli iş sözleşmelerini derhal
feshedebilirler” (İşK. 83).
Bu hususun yeni bir fesih nedeni
olarak mı; yoksa İşK. 24/ I-a kapsamında mı değerlendirileceği konusu
tartışmaya açıktır. Fakat bazı yönlerden farklılık taşıdığı da söylenebilir
gözükmektedir . Ayrıca; bu hüküm (İşK.83), işçinin iş sözleşmesini haklı
nedenle derhal feshetme hakkını “… işçinin sağlığını bozacak veya vücut
bütünlüğünü tehlikeye sokacak yakın, acil ve hayati bir tehlike ile karşı
karşıya olması…” ile sınırlamakta; yani tek başına iş sağlığı ve güvenliği
önlemlerinin alınmaması halinde işçinin iş sözleşmesini derhal feshetmesi
için yeterli imkanı tanımamaktadır .
4. İSİG Kurulu’nun Çalışma Yöntemi
İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulları
inceleme, izleme ve uyarmayı öngören bir düzen içinde ve aşağıdaki esasları
göz önünde bulundurarak çalışırlar :
a) Kurullar en az ayda bir kere
toplanır. Toplantının gündemi, yeri, günü ve saati toplantıdan en az kırk
sekiz saat önce kurul üyelerine bildirilir.
Gündem, sorunların ve projelerin önem
sırasına göre belirlenir. Kurul üyeleri gündemde değişiklik isteyebilirler.
Bu istek kurulca uygun görüldüğünde gündem buna göre değiştirilir.
b) Ağır iş kazası halleri veya özel
bir tedbiri gerektiren önemli hallerde kurul üyelerinden herhangi biri
kurulu olağanüstü toplantıya çağırabilir. Bu konudaki tekliflerin kurul
başkanına veya sekreterine yapılması gerekir. Toplantı zamanı, konunun
ivedilik ve önemine göre tespit olunur.
c) İşyerinde iş sağlığı ve güvenliği
açısından kendisinin sağlığını bozacak ve vücut bütünlüğünü tehlikeye
sokacak yakın, acil ve hayati bir tehlike ile karşı karşıya kalan işçi, İş
Sağlığı ve Güvenliği Kuruluna başvurarak durumun tespit edilmesini ve
gerekli tedbirlerin alınmasını talep edebilir. Kurul, aynı gün acilen
toplanarak kararını verir, bu durumu tutanakla tespit eder ve karar işçiye
yazılı olarak bildirilir.
d) Kurulun olağan toplantılarının
süresi toplam olarak ayda yirmi dört saati geçemez. Bu toplantıların günlük
çalışma saatleri içinde yapılması asıldır. Kurulun toplantılarında geçecek
süreler günlük çalışma süresinden sayılır. Kurul üyeleri yaptıkları görev
dolayısıyla maddi-manevi zarara uğratılamaz.
e) Kurul, üyelerin çoğunluğu ile
toplanır, kararlar toplantıya katılanların oy çokluğu ile alınır. Oyların
eşitliği halinde başkanın oyu kararı belirler .
Çoğunluğun sağlanamadığı veya başka
bir nedenle toplantının yapılmadığı hallerde durumu belirten bir tutanak
düzenlenir.
f) Her toplantıda, görüşülen
konularla ilgili alınan kararları içeren bir tutanak düzenlenir. Tutanak,
toplantıya katılan başkan ve üyeler tarafından imzalanır ve gereği yapılmak
üzere işverene bildirilir. İmzalı tutanak ve kararlar sırasıyla özel
dosyasında saklanır.
g) Toplantıda alınan kararlar gereği
yapılmak üzere ilgililere duyurulur. Ayrıca işçilere duyurulması faydalı
görülen konular işyerinde ilân edilir.
h) Her toplantıda, önceki toplantıya
ilişkin kararlar ve bunlarla ilgili uygulamalar hakkında başkan veya kurulun
sekreteri tarafından kurula gerekli bilgi verilir ve gündeme geçilir (İSİGKHY.
8).
Aynı işverene bağlı birden fazla
kurul bulunmakta ise bu kurullar arasında işbirliğinin sağlanması gerekir .
Bu durumda işveren, kendisine ait birden çok işyerinin her birinde kurulacak
İş Sağlığı ve Güvenliği Kurullarının çalışma usullerini düzenlemek, iş ve
görüş birliğini sağlamak amacıyla bu işyerlerine ait iş sağlığı ve güvenliği
ile ilgili raporları, en az altı ayda bir, ilgili teknik eleman ve
uzmanlarını toplayarak inceler. Bu raporları göz önünde tutarak alınması
gereken tedbirleri tespit eder ve uygulanmasını sağlar (İSİGKHY. 9).
5. İşveren veya İşveren Vekilinin Yükümlülüğü
İşveren veya işveren vekili, toplantı
için gerekli yeri, araç ve gereçleri sağlamakla ve kurulca hazırlanan
toplantı tutanaklarını, kaza ve diğer vakaların inceleme raporlarını ve
kurulca işyerinde yapılan denetim sonuçlarına ait kurul raporlarını, iş
müfettişlerinin incelemesini sağlamak amacıyla, işyerinde bulundurmakla
yükümlüdür.
En dikkati çeken de; işverenlerin, İş
Sağlığı ve Güvenliği Kurullarında mevzuata uygun olarak verilen kararları
uygulamakla yükümlü olmalarıdır (İSİGKHY.10).
Ayrıca; işveren tarafından, İş
Sağlığı ve Güvenliği Kurulu üyelerine ve yedeklerine iş sağlığı ve güvenliği
konularında eğitim verilmesi sağlanır. Kurul üyelerinin ve yedeklerinin
eğitimleri asgari; kurulun görev ve yetkileri, iş sağlığı ve güvenliği
konularında ulusal mevzuat ve standartlar, sıkça rastlanan iş kazaları ve
tehlikeli vakaların nedenleri, endüstriyel hijyenin temel ilkeleri, etkili
iletişim teknikleri, acil durum önlemleri, meslek hastalıkları, işyerlerine
ait özel riskler konularını kapsar (İSİGKHY. 6) .
6. İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulunun Yükümlülüğü
İSİG Kurulları, yapacakları
tekliflerde, bulunacakları tavsiyelerde ve verecekleri kararlarda işyerinin
durumunu ve işverenin olanaklarını göz önünde bulundurmak,
Görevleri nedeniyle öğrendikleri
mesleki tekniklere ve çalışma metotlarına ilişkin sırları gizli tutmak,
İş sağlığı ve güvenliğini denetime
yetkili iş müfettişlerinin işyerlerinde yapacakları çalışmaları
kolaylaştırmak ve onlara yardımcı olmakla yükümlüdürler (İSİGKHY.11).
7. İşçilerin Yükümlülüğü
İşçiler, sağlık ve güvenliğin
korunması ve geliştirilmesi amacıyla İş Sağlığı ve Güvenliği Kurullarınca
konulan kurallar, yasaklar ile alınan karar ve tedbirlere uymak
zorundadırlar.
İşçiler, işyerinde sağlık ve güvenlik
tedbirlerinin belirlenmesi, uygulanması ve alınan tedbirlere uyulması
hususunda İş Sağlığı ve Güvenliği Kurullarıyla işbirliği yaparlar.
İşçiler, uygulamada karşılaştıkları
güçlükler hakkında kurula bilgi verirler (İSİGKHY. 12).
8. İSİG Kurulu Kurmamanın Ve Kurulca
Alınan Kararları Uygulamamanın Yaptırımı
İş Kanunu’nun 80. maddesinde
öngörülen İSİG Kurullarının kurulması ve çalıştırılması ile ilgili hükümlere
aykırı davranan işveren veya işveren vekiline beş yüz milyon lira para
cezası verilir. İSİG Kurullarınca alınan kararları uygulamayan işveren veya
işveren vekiline ise yine beş yüz milyon lira para cezası verilir (İşK.
105).
SONUÇ
İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulları
hakkında yapılan yeni düzenlemenin en etkileyici yanı şüphesiz; kararlarına
işverenleri bağlayıcı nitelik kazandırmasıdır (İşK. 80/II) . Böylece 1475
sayılı İş Kanunu döneminde sadece danışma organı görevi gören kurullara iş
sağlığı ve güvenliği sahnesinde aktif bir rol verilmiştir. İSİG Kurullarınca
alınan kararları uygulamayan işveren veya vekiline para cezası yaptırımının
öngörülmesi de durumun ciddiyetini göstermektedir. Fakat iş sağlığı ve
güvenliği alanında, yani hayati önem arz eden bir alanda, İSİG Kurullarının
kurulmasının işyerinde devamlı olarak en az 50 işçinin çalışıyor olması
şartına bağlanmış olması; kurulların faaliyet alanını daraltmaktadır. Şöyle
ki ülkemizdeki işyerlerinin çoğunda 50’den az işçi çalıştığı bilinen bir
gerçektir. Bu eksikliği kapatmak için İş Sağlığı ve Güvenliği
Yönetmeliği’nde (RG. 25311, 9.12.2003) 4857 sayılı İş Kanunu kapsamına giren
tüm işyerlerinde, işçiler tarafından seçilecek, sağlık ve güvenlik
konularında onları temsil etmeye yetkili olacak bir veya daha fazla işçinin
sağlık ve güvenlik işçi temsilcileri olarak görev yapacağı hüküm altına
alınmıştır. Fakat sağlık ve güvenlik işyeri temsilcilerinin gerek çalışma
usulleri gerekse de kararlarının işverenlerini bağlayıp bağlamayacağı
hususunda hiçbir bilgi bulunmamaktadır. Üstelik İş Sağlığı ve Güvenliği
Yönetmeliği 4857 sayılı İş Kanunu kapsamına giren tüm işyerlerini kapsadığı
halde; İSİG Kurullarının kurulması için ekstradan diğer şartların aranması
çelişkili gözükmektedir.
Her şeyden önce İSİG Kurulu kurmakla
yükümlü işyerlerinin, mevzuatı yerine getirip getirmediklerinin denetlenmesi
gerekmektedir. Ülkemizdeki en önemli sorunlardan biri olan denetim
eksikliğinin önüne geçmek için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na ve iş
müfettişlerine önemli görevler düşmektedir.
|